İstanbul Genç İHH'nin Bursa'da düzenleyeceği Teknoloji Kampı'na giderken İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu Selçukgazi Viyadüğü mevkisinde otomobilin aynı yönde seyreden tıra arkadan çarpması sonucu hayatını kaybeden dört gençten Baykar uçak mühendisi Tarık Kesekci için Nevşehir'deki Hacı Rasim Uzer Camisi'nde tören düzenlendi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümü'nden mezun olduktan sonra Baykar'da göreve başlayan Kesekci, burada üretilen insansız hava araçlarında uçuş performans ve analiz mühendislik takımının liderliği görevini sürdürüyordu.
Kesekci, aynı zamanda İHH İnsani Yardım Vakfı gönüllüsü olarak mazlum coğrafyalara yönelik yardım çalışmalarında görev alıyordu.
Cenaze törenine, gencin ailesi ve yakınları, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Teknofest Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İHH Genel Başkan Yardımcıları Sait Demir ve Yavuz Dede, il protokolü ile Kesekci'nin arkadaşları ve vatandaşlar katıldı.
Cenaze namazının ardından konuşan Selçuk Bayraktar, merhum Kesekci'nin vatanperver, çalışkan bir uçak mühendisi olduğunu, ülkesi için önemli çalışmalara imza attığını belirterek, "Tarık kardeşimiz, kendisini ülkesi, milleti için mühendislik alanına adamış şekilde çalışırken diğer taraftan iyilik ve sosyal faaliyetlerden de geri kalmak istemezdi. Genç yaşında mühendislik ekibine liderlik etmeyi başarmıştı. Yüksek donanımlı bir mühendisti ama Tarık'ı özel kılan ondaki şuur ve idealizmdi. Bütün yaşantısı iyilik peşinde koşmaktı, son yaşadığı da o yolda oldu." ifadelerini kullandı.
Kesekci'nin cenazesi, öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Taşlıbel Mezarlığına defnedildi.
Kesekci'nin çocukluk arkadaşlarından Muhammed Musa Aydemir, AA muhabirine, birlikte büyüdüklerini ve son olarak İstanbul'da aynı havayı soluduklarını söyledi.
Trafik kazasında hayatını kaybeden 4 gencin, hizmet yolunda canlarını teslim ettiklerini ve inşallah şehadet mertebelerine ulaştıklarını umduğunu belirten Aydemir, Kesekci ile yaşadığı bazı hatıraları paylaştı.
Bir konferansta gençlerden birinin Kesekci'ye, "Ağabey, hem uçak mühendisisin hem de iyiliklere koşturuyorsun. Bu ikisini bir arada nasıl yapıyorsun?" diye soru yönelttiğini anlatan Aydemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buna Tarık'ın cevabı, 'Okul bana uçak mühendisliğini nasıl yapacağımı öğretti fakat neden yapmam gerektiğini ben mazlum coğrafyalara gittikçe öğrendim.' demişti. Mazlum coğrafyalarda vaktini fazlaca geçiren bir arkadaşımızdı. İdealistti, mücahitti, şuurluydu. Şuurlarından bir tanesi de onun ve hepimizin örnek aldığı, birçoğumuzun andığı ama Tarık'ın özellikle anladığı bir isim vardı, Mücahit Necmettin Erbakan hocamız. Erbakan hocamızı örnek alırdı. Onun 1969'da başlattığı Milli Görüş hareketi, sanayi devrimi, attığı fabrika temelleriyle birlikte Tarık'ın da içerisinde hep bir Erbakan olmak vardı. Bunu da çokça dile getiriyordu. Zaten İTÜ'ye gittiğinde, 'Ben İTÜ'lüyüm'den ziyade, 'ben Erbakan'ın okulundayım' diye bir tabiri vardı. Kardeşim zaten çalıştığı müessese, yapmış olduğu çalışmalarla birlikte, Bayraktar ekibinin içerisinde olması, Selçuk Bey'le birlikte olması, İHA'larda, SİHA'larda, aynı şekilde Erbakan hocamın imzası olduğu gibi, Tarık'ın da birçok imzası oldu. Tarık, genç yaşta olmasına rağmen takım liderliğini yürütmekteydi."
Kesekci'nin çok şen şakrak biri olduğunu ve kendisini gördüklerinde enerjiyle dolduklarını belirten Aydemir, o yüzlerine baktığı zaman içlerindeki çocuğun harekete geçtiğini söyledi.
İHH ve diğer kurumlarla yaptığı, özellikle yurt dışındaki çalışmalarda çocuklarla birlikte ne kadar şen olduğunun görüldüğünü kaydeden Aydemir, "Allah ondan razı olsun. Yakın zamanda baba olmuştu. Biz de bebeğini sevmeye gidecektik, artık o yokken biz seveceğiz. Bizim emanetimizdir inşallah. Motosikletlerimiz vardı. En son benden isteği, 'motosikletlerle gezelim' demişti. İnşallah kardeşim cennete gitti. Ülkemizde önemli noktalarda bulunan onun gibi arkadaşlarımızın çoğalmasını ümit ediyoruz. Şuurlu bir şekilde gençlerin yetişmesini ümit ediyoruz. Diğer üç arkadaşımız da bu yolda cihat ediyorlardı. İnşallah hep birlikte cennete gittiler." diye konuştu.
Abdulkadir Aydemir ise küçüklüğünden tanıdığı Kesekci'nin şuurlu, vatansever, dört dörtlük bir insan olduğunu dile getirdi. Çok üzüldüğünü belirten Aydemir, "Bazı insan belli eder derler ya, gerçekten çok gayretli, çalışkan, şuurlu bir arkadaşımızdı. Nadir yetişen, kendisini iyi yetiştirmiş, dava ehli bir arkadaşımızdı. Allah rahmet eylesin." dedi.
Ziya Ağca da Kesekci'nin memleketin yetiştirdiği önemli bir değer olduğunu ve unutulmaması gerektiğini anlattı. Çok gayretli ve başarı olduğunu aktaran Ağca, "Zaten Bayraktar projesinde yapmış olduğu faaliyetler yeterince gösteriyor, ne kadar gayretli ve başarılı olduğunu. İnşallah gençlerimiz de ona örnek olacak işler yapacak." ifadelerini kullandı.
Göktaş Zonguldak'ta son yolculuğuna uğurlandı
Bursa'da meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitirenlerden Yusuf Taha Göktaş'ın cenazesi ise Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde toprağa verildi.
İstanbul Genç İHH'nin Bursa'da düzenleyeceği Teknoloji Kampı'na giderken İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu Selçukgazi Viyadüğü mevkisinde otomobilin aynı yönde seyreden tıra arkadan çarpması sonucu hayatını kaybeden dört gençten biri olan Göktaş (22) için Ereğli Kepez Tepe Camisi'nde tören düzenlendi.
Burada taziyeleri kabul eden aile yakınları gözyaşı döktü.
Yedi Hilal Derneğinde teknoloji takımları sorumluluğunu yürüten, takımıyla ürettiği İHA ile ulusal ve uluslararası yarışmalarda çeşitli dereceler alan Gebze Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü öğrencisi ve Genç İHH gönüllüsü Göktaş'ın cenazesi, öğle vakti kılınan namazın ardından aile mezarlığına defnedildi.
"Bizi hep mutlu etti, sevindirdi"
Baba Kerem Göktaş, cenazede yaptığı konuşmada, böyle bir günde acıyı ifade etmenin çok zor olduğunu belirtti.
Gözyaşını, acısını dindiremediğini dile getiren Göktaş, "Adını 'Yusuf yüzlü, ahlaklı olsun' diye Yusuf koyduk. Gerçekten de öyleydi. Bizi hep mutlu etti, sevindirdi. Mutlu etmek için çalıştı, çabaladı. Ben senden razıyım oğlum, Allah da senden razı olsun." dedi.
Yedi Hilal Derneği Genel Başkanı Salim Sarıyıldız da acılarının büyük olduğunu, Yusuf'un çok güzel bir genç olduğuna, memleket, vatan ve millet için gecesini gündüzüne kattığına, bütün ideallerini, hayallerini bununla süslediğine şahitlik ettiklerini dile getirdi.
Tığlı ve Kaya'ya İstanbul'da veda
İstanbul Genç İHH'nin düzenleyeceği Teknoloji Kampı'na giderken İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu Selçukgazi Viyadüğü mevkisinde otomobilin aynı yönde seyreden tıra arkadan çarpması sonucu hayatını kaybeden Kağan Talip Tığlı ve Muratcan Kaya için Fatih Camisi'nde öğle vaktinde tören düzenlendi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti İstanbul Milletvekilleri Hasan Turan ve Hamdi Çamlı, Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır, İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım ve çok sayıda vatandaşın katıldığı cenaze namazını Fatih Müftüsü Hüseyin Baş kıldırdı.
Müftü Hüseyin Baş, aynı kazada hayatını kaybeden ve memleketlerinde defnedilen Baykar Uçak Mühendisi ve İHH gönüllüsü Tarık Kesekçi ve YediHilal Teknoloji Takımları Sorumlusu Yusuf Taha Göktaş için de gıyabi cenaze namazı kıldırdı.
Cenaze namazının ardından hayatlarını kaybeden gençler için kısa bir konuşma yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz görevli bir milletiz. Biz görevli toprakların evlatlarıyız. Bu kardeşlerimiz de cephenin en önünde mücadelesini Allah rızası için yapan ve onu da sessiz kahramanlar olarak sürdüren kardeşlerimiz. Allah bizi onlara mahcup etmesin. Allah cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Duamız odur. Allah ailelerine, yakınlarına, çalışma arkadaşlarına sabır ihsan eylesin. Biz birçok yerde beraber olduk. Birçok yerde sırt sırta verdik. Omuz omuza verdik. Gök kubbe şahittir. Cenab-ı Allah şahittir. Mazlumun, mağdurun hep yanında oldular ve hep Cenab-ı Allah'a sığınarak adım attılar. Biz onlara şahidiz. İnşallah onlar da bize şahitlik ederler. Tekrar başımız sağ olsun." diye konuştu.
İHH Başkanı Bülent Yıldırım da vakıf olarak tarif edilemeyecek bir üzüntü yaşadıklarını belirterek, "Bu kardeşlerimiz gayret ettiler, çalıştılar ve teknoloji kampını yaparken şehit oldular. Rabbim şefaatlerine nail eylesin." dedi.
Kılınan cenaze namazı ve yapılan duaların ardından defnedilmek üzere Muratcan Kaya'nın cenazesi Bağcılar Kirazlı Mezarlığı'na, Kağan Talip Tığlı'nın cenazesi ise Karacaahmet Mezarlığı'na götürüldü.