Antalya’da bir otelin mutfağında çalışan Hüseyin A., 17 yıldır evli olduğu eşi 3 çocuk annesi Ş.T. (33) ile geçen yıl ekim ayında anlaşmalı olarak boşandı.
Boşanmanın ardından Hüseyin A, komşularının, çocukları için DNA testi yaptırmasını söylemesi üzerine avukatı aracılığıyla Antalya 13’üncü Aile Mahkemesi’ne babalık davası açtı. Mahkeme, çocuklar E.A. (15), H.A. (12) ve E.A.’nın (9) DNA testlerinin yapılması için Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı’ndan inceleme istedi.
Çocuklardan alınan örnekleri inceleyen biyoloji ihtisas dairesi, DNA profil karşılaştırması sonucunu geçen şubat ayında mahkemeye gönderdi. Sonuçlara göre Hüseyin A.’nın, oğlu E.A.’nın yüzde 99,99 ihtimalle biyolojik babası olduğu tespit edildi. Hüseyin A.’nın kızları H.A. ile E.A. için ise biyolojik babalığı reddedildi.
DNA test sonuçlarına göre çocuklarından 2’sinin biyolojik babası olmadığının ortaya çıkmasıyla Hüseyin A.’nın açtığı soy bağı reddi davası sonuçlandı. Mahkeme, Hüseyin A.’nın kızları H.A. ile E.A.’nın soy bağının reddedilmesine karar verdi.
ÇOCUKLARIN DEVLET KORUMASINA ALINMASI İÇİN BAŞVURDU
Karardan sonra çocukların geleceğinden endişe duyduğunu söyleyen Hüseyin A., “17 yıllık evliliğimde kuzenimle dost hayatı yaşayan, kendi fotoğraflarımla bana kumpas kurarak anlaşmalı boşanmaya zorlayan eşimden olan 3 çocuğumdan 2’sinin benden olmadığı DNA testiyle kanıtlanmasıyla, soy bağı reddi davam karara bağlandı. Bu çocuklar benim üstümden silindi.
Bu çocukların geleceğinden endişe duyduğumdan dolayı, çocukların devlet korumasına alınması için CİMER’e ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na başvuruda bulundum. Ancak bir sonuç alamadım. Bu çocuklara 13 yıl babalık yaptım. Karşı taraf bu çocuklarla ilgilenmiyor. Devletimizin bu konuyla ilgilenmesini istiyorum” diye konuştu.