Kınıklı Mahallesi'ndeki bir apartın birinci katında yaşayan Şebnem Şirin'in (25) bıçaklanarak öldürülmesinin ardından polis ekiplerince gözaltına alınan Furkan Z'nin (25) emniyetteki işlemleri tamamlandı.
Yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edilen Furkan Z, basın mensuplarının "Neden öldürdünüz? Pişman mısınız?" sorularına yanıt vermedi.
Zanlının yakınlarının sevk sırasında adliye bahçesinde bekledikleri görüldü.
Öte yandan zanlının "cinsel istismar, gasp, trafik güvenliğini tehlikeye sokma" gibi suçlardan 6 kaydının bulunduğu da öğrenildi.
Emniyetteki ifadesinde, olay anını hatırlamadığını ileri süren cinayet zanlısı Furkan Z, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince "canavarca hisle ve tasarlayarak öldürme" suçundan tutuklandı.
12 KESİCİ ALET YARASI
Maktulün Pamukkale Üniversitesi Hastanesinde yapılan ön otopsisinde vücudun göğüs, yüz ve boyun bölgesinde toplam 12 kesici alet izi tespit edildiği, genç kızın boğazındaki bıçak kesiği nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi.
Zanlı, mahkemede verdiği ifadesinde ise sarraf olarak çalıştığını, Şebnem'in kendisiyle evlenmek istediğini, kabul etmemesi ve kıskançlık nedeniyle sürekli tartıştıklarını iddia etti.
Olay gecesi bir eğlence mekanında oturduktan sonra evde alkol aldıklarını, tartıştıkları sırada Şebnem Şirin'in kendisine hakaret ettiğini ve bıçak savurduğunu, parmağını kesildiğini ileri süren Furkan Z, engellemek için kızın kolunu tuttuğunu, bundan sonrasını alkollü olduğu için hatırlamadığını öne sürdü.
Furkan Z ifadesinde, "Olaydan sonra babama 'Ben Şebnem'i öldürdüm gelin bana yardım edin' diye sözler söyleyip söylemediğimi hatırlamıyorum. Ancak cep telefonumun sim kartını attığımı hatırlıyorum. Sim kartı atmamı babam da söylemiş olabilir. Ben tasarlayarak canavarca hisle Şebnem’i öldürmedim. Olayı hatırlamıyorum." dedi.
ŞEBNEM ŞİRİN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Erkek arkadaşı tarafından öldürülen 25 yaşındaki gıda mühendisi Şebnem Şirin'in cenazesi toprağa verildi. Yakınlarınca, Pamukkale Üniversitesi Hastanesi morgundan alınan Şirin'in cenazesi, annesi Pervin Tokat’ın yaşadığı İncilipınar Mahallesi’ndeki evinin önüne getirilerek, helallik alındı.
Ardından Ulu Cami'de düzenlenen cenaze törenine, aile üyelerinin yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, bağımsız Denizli Milletvekili Haşim Teoman Sancar, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan ile vatandaşlar katıldı.
Tabuta sarılan anne Pervin Tokat, "Bebeğimdi o benim, meleğimdi. Canım yavrum. Nasıl kıydın ona?" diyerek gözyaşı döktü.
İzmir'de yaşayan ve ölüm haberini alınca kente gelen babası Halil Şirin ile kardeşi Şevket Şirin de genç kızın tabutu başında gözyaşlarını tutamadı.
Cenaze, burada kılınan namazın ardından Güney ilçesindeki aile mezarlığında toprağa verildi.
KADINLAR "5 DAKİKALIK OTURMA EYLEMİ" YAPTI
Cenaze namazının ardından cami dışında toplanan CHP Genel Başkan Yardımcısı Karaca'nın da aralarında olduğu bir grup kadın, 5 dakikalık "oturma eylemi" yaptı.
Karaca, yaptığı konuşmada, Şirin'in ailesini yakından tanıdığını belirterek şunları söyledi:
"Bugün bizim için çok üzüntülü bir gün. Burada hep birlikte, bir kızımızın daha canı yanmasın diye oturduk. 5 dakika sustuktan sonra, artık susmayalım. 'Bir kızımız ve kardeşimiz daha aramızdan eksilmesin' diyoruz. Şebnem ölümün yakışmayacağı kadar iyiydi. İnsanları, hayvanları seven birisiydi. Her sabah evdeki hayvanını bırakın, sokaktakiler besleyen birisiydi. Bütün kadınlara başsağlığı diliyorum."
ACILI ANNE KONUŞTU
Anne Pervin Tokat, kızının mezarı başında dua ettikten sonra gazetecilere, evladını kaybettiği için çok üzgün olduğunu ifade etti.
Zanlının en ağır cezayı almasını istediğini anlatan Tokat, "Benim prensesim gitti. Başka prensesler solmasın. Başka prensesler yok olmasın. Meleğimi benden aldılar. Başkaları gitmesin." dedi.
Kızın ağabeyi Şevket Şirin ise suçlunun cezasını çekmesini istediğini belirterek, "Bir daha kimsenin canı böyle yanmasın istiyoruz. Çok üzgünüz. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Başka dileğimiz yok." ifadelerini kullandı.
Şirin'in teyzesi Sultan Topaloğlu da basın mensuplarından bu işin arkasını bırakmamalarını istedi.
Diğer teyze Nezihe Demirler, "Daha o 25 yaşındaydı. Üniversiteyi bitirmişti, hayalleri vardı. İşe girecekti, çok hayalleri vardı. Cıvıl cıvıl birisiydi." diye konuştu.