Antalya'da koruma altına alınan 9 yaşındaki Cem M.A'yı, Nilüfer ilçesi Görükle Sakarya Mahallesi'ndeki çöp evin odasında kilitli tutan ve "çocuğa eziyet" suçlamasından gözaltına alınan teyzesi Kamuran Pınar A'nın (44) emniyetteki işlemleri tamamlandı.
Adliyeye gönderilen şüpheli, savcılıkça sorgusunun ardından tutuklama istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Zanlı Kamuran Pınar A. savcılıktaki ifadesinde, polis merkezinde olayı ayrıntılı anlattığını belirtti.
Yaklaşık 15 yıl İstanbul'da el sanatları branşında usta öğretici olarak görev yaptığını aktaran Kamuran Pınar A, "2013'ten beri Bursa'da ikamet ediyorum. Son iki yıldır güvenlik görevlisi olarak çalıştım. Cem, 1 yaşından itibaren benimledir. Onun ihtiyaçlarını ben karşılıyorum." diye konuştu.
Şüpheli, çocuğun annesi değil teyzesi olduğunu öğrenmesi üzerine agresifleştiğini anlatarak "Cem kendisine yaklaştırmadığı için tırnakları ve saçları uzamıştır. Ayrıca benim valizim olmadığı için eşyalarımı çöp poşetine koymuştum. Dosyadaki fotoğraflardaki poşetlerin hepsi çöp değildir. Poşetlerin içinde eşyalarımız da bulunmaktadır. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum." ifadesini kullandı.
Kadının avukatı da müvekkilinin annesinin kaybından sonra stres bozukluğu yaşadığını tahmin ettiklerini belirterek, Kamuran Pınar A'nın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını, aksi kanaatin oluşması halinde adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep ettiklerini kaydetti.
Kamuran Pınar A, mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"CİDDİ BİR GELİŞME GERİLİĞİ MEVCUT"
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, hastane ve rektörlük yönetimi ile gazetecilere, Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde tedaviye alınan 9 yaşındaki Cem M.A'nın sağlık durumuna ilişkin açıklama yaptı.
Dün üzücü bir haberle karşı karşıya kaldıklarını anlatan Özkan, "9 yaşındaki bir çocuğun hak etmediği bir muameleyle karşı karşıya kalması sonucundaki görüntüler hepimizi şoke etti. Kuzumuz şu anda Akdeniz Üniversitesinde, takip, tedavi ve bakım altında. Biraz önce yanındaydım, kuzumuzun genel durumu gayet iyi. Konuştuk, gülüştük. Küçük bir çocuğun bunu idrak etmesi çok da kolay değil. Ancak genel olarak baktığınızda gelişme geriliği mevcut. Doktorlarımızla konuştuk, 1 yıl içinde yavaş yavaş toparlayacaklar gibi görünüyor." diye konuştu.
Özkan, pediatri servisinde tedavinin sürdüğünü, pediatrik gastroenteroloji, endokrinoloji ve çocuk psikiyatrisi bölümleri tarafından takip edileceğini vurguladı.
"GÜLÜMSÜYOR BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİYOR"
Gelişme geriliğinin yanında, şu an çok algılayamadıkları ancak tedaviler ve takipler sırasında algılayabilecekleri ruhsal travmalarını göreceklerini anlatan Özkan, şunları kaydetti:
"Önemli olan iki şey var, birincisi hiçbir canlının hak etmediği bu davranışı yapan insanların yanına kar kalmaması. Elbette o ailelerin durumlarını bilmiyoruz, yargılamak çok doğru olmayabilir ama vatandaş olarak hiçbir canlıya, kimsenin zarar verememesidir, vermeye kalkışmaması ve bunun en ağır yaptırımlarla karşılaşacağını bilerek buna kalkışmamasıdır. Yaptırımların biraz daha ağır olması gerekiyor. İkincisi de bu çocuğun ruhsal sağlığı açısından tüm toplumun görevi var. Ona sevgi vermek önemli. Devletimiz onu koruyacak. Çok iyi bakılıyor çocuğumuz."
Üniversite olarak tıbbi müdahale, tedavi ve sevgi vereceklerini anlatan Özkan, "Çok güzel gülümseyen bir çocuk. Aslında ben daha korkak bir çocuk bekliyordum. Ama gülümsüyor, bizimle iletişime geçiyor. Bu, olumlu veriler. Uzun bir süreç olacak, önemli olan onu, yaşadıklarını geride bırakabilecek kadar güçlü yetiştirebilmek." dedi.
Çocuğun olması gerekenin çok altında, bir deri bir kemik olduğunu dile getiren Özkan, tedavisinin yanında protein, kalori desteğiyle ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
"HERHANGİ BİR ORGAN YETMEZLİĞİ TESPİT ETMEDİK"
Çocuğun genel durumunun iyi olduğunu vurgulayan Özkan, "Herhangi bir organ yetmezliği tespit etmedik ama çok ciddi bir gelişme geriliği mevcut. Biraz sıvı açığı var, onu takviye edeceğiz. Düşük kalorili başlayıp, sonra yüksek kaloriliye geçeceğiz. Amaç, yaşıtlarını görüntü olarak yakalayabilmesi." ifadelerini kullandı.
Çocuğun okuma yazma bilmemesinin kendisini üzdüğünü belirten Özkan, çocuğun verdikleri oyuncaklarla mutlu olduğunu, taze fasulye yediğini, çorba içtiğini anlattı.
Cem M.A'nın enerjisinin az olduğunu, 17 kiloda ve 1 metre 38 santimetre boyunda olduğunu ifade eden Özkan, "Onu çok sevdiğimizi söyledik, 'iyi ki aramıza geldin' dedik. Sevginizi aktarabilmeniz çok önemli. O 'Burada olmaktan mutluyum, çok fazla bir isteğim yok.' dedi. Oyuncağı görünce çok mutlu oldu." ifadelerini kullandı.
Rektör Özkan, çocuğu topluma hızlı şekilde kazandıracaklarını belirterek, refakatçi olarak Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünden çalışanların olduğunu vurguladı.
Başhekim Yıldıray Çete de uzun süren açlıktan dolayı aniden beslenmeye geçmemek gerektiğini söyledi. "Uzun süre açlıktan dolayı yeniden beslenme sendromu gelişebiliyor. Yüksek kalorili değil de düşük kalorili ve yavaş beslenme sürecine başlanacak. Bu, zaman alan bir süreç olacak." diyen Çete, en kısa sürede gereken takviyelerle çocuğu normal hayatına döndürebileceklerini söyledi.