Toprak Mahsulleri Ofisi’nin bu yılki faaliyetlerini değerlendiren Güldal, TMO’nun gelecek vizyonunu kamuoyuyla paylaştı.
Mayıs sonunda başlayan hasat döneminin ardından haziranda TMO'nun başta hububat olmak üzere alım fiyatlarını açıklamaya başladığını aktaran Güldal, bu yıl kuraklığın etkisinin ciddi manada hissedildiğini vurguladı.
Ahmet Güldal, söz konusu kuraklığa bağlı olarak üreticiler için verimde, ülke genelinde de rekoltede kaybın gerçekleştiği bir yıl olduğuna dikkat çekti. "Bu noktada TMO, Türkiye'de 600'e yakın alım noktasında geçmiş yıllarda olduğu gibi hazırlığını yaptı ve alımlarını gerçekleştirdi." ifadesini kullanan Güldal, TMO'ya arz edilen ürünlerin tamamını alma imkânı bulduklarını, ürün bedellerini ödediklerini dile getirdi.
2025’te dünyada hububat üretimi artarken, Türkiye’de kuraklık ve don verimi düşürdü. Ancak mevcut stoklar ve üretim miktarıyla ülke ihtiyacının sorunsuz karşılandığına dikkat çeken Güldal, geçmiş yıllarda olduğu gibi 2025 hasadında da TMO'nun 87 yıllık tecrübesiyle üreticinin yanında olduğunu, yeni dönem hazırlıklarının da başladığını bildirdi.
"ÜRETİCİNİN GÖZÜ KAR VE YAĞIŞTA"
Kurak geçen ekim ve kasıma rağmen hububat ekilişleri yüzde 90’a çıktı. Güldal, 2025 sonbaharında buğday ve arpada ciddi artış olduğunu, 2026 hasadının ise kar ve yağışlara bağlı olduğunu açıkladı.
Ayrıca alımı yapılan ürünler ve üreticilerine yönelik ödemelere ilişkin de bilgi veren Güldal, muhtelif ürünleri aldıklarını ve almaya da kısmen devam ettiklerini bildirdi. Güldal, üreticilere şu ana kadar 64 milyar liranın üzerinde bir ödeme gerçekleştirdiklerini vurguladı.
"İSTİKRARLI SÜREÇ DEVAM EDECEK"
Son yıllarda TMO'nun kendi stoklarında bulunan ürünlerden devir yaparak bir sonraki sezona girdiğine dikkat çeken Güldal, bunun ülkenin güvence stokları olduğunu söyledi.
Güldal, bu yıla da güçlü devir stoku ile başladıklarını belirterek, hem TMO’nun hem de özel sektörün öngörülen stoklarının yeni hasat dönemine kadar ülke ihtiyacını karşılayacak düzeyde olduğunu vurguladı. Dünyada da herhangi bir kriz bulunmadığını ifade eden Güldal, beklenmedik lojistik veya farklı sorunlar yaşanmadığı sürece 2025-2026 sezonunun istikrarlı şekilde ilerleyeceğini söyledi.
Fındıkta üreticilerin yanında olacak şekilde bir referans fiyat açıkladıklarını ifade eden Güldal, özellikle zirai dondan dolayı bu üründe yüzde 40 civarında verim kaybı olduğunu dile getirdi. Ürünün az olmasının, fiyatların TMO'nun belirlediği 200 liralık referans fiyatın üzerine çıkmasına neden olduğuna dikkati çekerek, bu durumun devam ettiğini ifade etti.
Güldal, kuraklığın giderek daha sık yaşandığını vurgulayarak, üreticilerin ekim dönemlerinde uygun tohum çeşitlerine yönelmelerinin önemini vurguladı. Güldal, üreticilerin mutlaka TARSİM sigortalarını yaptırmaları gerektiğine dikkat çekti ve "Kuraklık artık bizim tarımsal üretimimizde sık karşılaştığımız bir afet olmaya başladı. Tarım, iklimsel değişikliklere, dış etkilere son derece maruz kalan bir sektör. Uygun tohum seçimi, toprak hazırlığı, bitki gelişimindeki gübreleme, toprak temizliği, ot temizliği gibi tüm tedbirleri alarak iyi bir bakımla verimi yükseltmek, kaliteli ürün üretmek mümkün. Kaliteli ürünün değerinin daha yüksek olduğunu ifade ediyoruz ve biz de kaliteye bağlı fiyatlama yapıyoruz. Dolayısıyla üreticilerimiz bu tedbirlere dikkat etsinler. 2026 yılından ümitliyiz. Sonbahar yağışlarından sonra son günlerde gelen yağışlar durumu olumlu etkiledi. Hasatta ve hasat öncesindeki yağışların da faydası olacağını değerlendiriyoruz. 2026'da bereketli bir sezon temenni ediyorum." dedi.