Türkiye, Cumhuriyet'in 100. yılında toplam 10 milyar metreküp doğal gaz depolama kapasitesi hedefine yönelik attığı adımlarla enerji altyapısını güçlendiriyor.
Doğal gaz depolama tesisleri, arz güvenliğinde stratejik altyapı tesisleri olarak öne çıkıyor. Özellikle doğal gaz tüketiminin arttığı kış öncesinde bu tesislerin doluluk oranının en yüksek seviyeye çıkarılması kritik önem taşıyor.
Türkiye'de Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi ve Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisi olmak üzere Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) işlettiği iki yer altı doğal gaz depolama tesisi bulunuyor.
SİLİVRİ DOĞAL GAZ DEPOLAMA TESİSİ
Türkiye'nin ilk doğal gaz depolama tesisi olan Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi, 2007'de hizmete alındı.
Değirmenköy rezervuarı ve Kuzey Marmara'da denizin altındaki rezervuar olmak üzere iki bölümden oluşan tesis, kapasite artırım çalışmalarının ardından Avrupa'nın denizlerdeki en büyük depolama tesisi haline geldi.
Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi İşletme Müdürü Erkan Akbaş, toplam 4,6 milyar metreküp depolama kapasitesine sahip tesisin, mevcut durumda Türkiye'nin en büyük doğal gaz depolama tesisi olduğunu söyledi.
Akbaş, "BOTAŞ, boru hatlarıyla ya da LNG olarak getirdiği doğal gazı, ana iletim hattı vasıtasıyla ülkemizin her yerine ulaştırıyor. Bu aşamada arz kaynaklarının çeşitliliğine ve tüketime bağlı olarak doğal gazı depolama ihtiyacı doğuyor. Bu ihtiyacı karışlamak için de tesisimizdeki tüketilmiş gaz sahalarını kullanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Daha önce gaz keşfedilmiş ve üretim aşamasını tamamlamış olan tüketilmiş gaz sahalarının söz konusu depolama işlemi için geliştirildiğini belirten Akbaş, şöyle devam etti:
"Depolama için geliştirilen bu sahalara daha sonra ana iletim hattından gazı alıyor, rezervuarların maksimum basıncına bağlı olarak basınçlandırıp stokluyoruz. Stokladığımız gazı ülkenin ihtiyacına bağlı olarak tekrar geri üretim prosesinden geçiriyoruz. Geri üretim prosesi ise şöyle, doğal bir yapının içinde stokladığımız için doğal gaz artık son kullanıcının kullanabileceği özelliklerin dışına çıkmış oluyor. Bu doğal gaz prosesiyle, gazı son kullanıcının kullanabileceği standartlara, spesifikasyonlara getiriyoruz ve tekrar ana iletim hattına veriyoruz."
Akbaş, daha önce 3,2 milyar metreküp depolama kapasitesine sahip tesisin yeni projelerle 4,6 milyar metreküp kapasiteye ulaştırıldığını vurgulayarak, "Günlük geri üretim kapasitemiz de 28 milyon metreküpten 75 milyon metreküpe ulaşmış durumda. Bu proje kapsamında 2 platform yaptık. Söz konusu 2 deniz platformunda toplam 18 kuyu açtık. Kuzey Marmara sahasında 6 kuyumuz varken 24 kuyuya ulaşmış olduk. Kapasite ve günlük geri üretim kapasitesinin artışında en büyük etkenler bu kuyu sayılarının artmasıydı." diye konuştu.
Mevcut durumda rezervuarlarda depolanan doğal gazın geri üretime hazır halde beklediğini kaydeden Akbaş, "Şu anda rezervuarlarımız yüzde 100 dolu olarak bekletilmekte ve kışa hazır vaziyette. Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi olarak Türkiye'nin yıllık tüketiminin yaklaşık yüzde 10'unu depolamış vaziyetteyiz. Günlük geri üretim kapasitesi olarak da pik dönemimizde Türkiye'nin tüketiminin yaklaşık yüzde 20'sini üretebilecek durumda olacağız." değerlendirmesini yaptı.
TUZ GÖLÜ DOĞAL GAZ DEPOLAMA TESİSİ
Türkiye'nin Aksaray'da bulunan Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisi ise 2021'de devreye alındı.
Halihazırda 1,2 milyar metreküp doğal gaz depolanabilen tesis, devam eden kapasite artırma çalışmalarının tamamlanmasıyla 5,4 milyar metreküp depolama kapasitesine ulaşacak. Tesis yeni kapasitesiyle dünyada tuz yapılarındaki en büyük doğal gaz depolama tesisi haline gelecek.
Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisi İşletme Müdürü İbrahim Kaymaz, yaklaşık 1500 metre derinlikteki tuz tabakalarının tatlı suyla çözdürülmesi sonucunda oluşturulan suni mağaralarda doğal gaz depolama işlemi yapıldığını anlattı.
Söz konusu işlemle elde edilen tuzlu suyun 40 kilometrelik bir hat aracılığıyla Tuz Gölü'ne aynı yoğunlukta deşarj edildiğine dikkati çeken Kaymaz, "Böylece Tuz Gölü'nde flamingolar için bir yaşam alanı da oluşturmaktayız. Geçmiş yıllara baktığımızda flamingoların sayısında çok ciddi bir artış olduğunu gözlemlemekteyiz." dedi.
Tesisin işleyişini anlatan Kaymaz, şunları kaydetti:
"Kayseri-Konya ana hattından aldığımız doğal gaza öncelikli olarak bir ön filtreleme işlemi yapıyoruz. Daha sonra aldığımız gazın ölçümlerini yapıyoruz. Ortalama 70-75 barda aldığımız gazı, kompresörler vasıtasıyla 200 bara çıkararak yer altına depoluyoruz. Daha sonra, ihtiyaç halinde Ankara'daki SCADA merkezimizden ve gaz kontrol merkezimizin talebi üzerine tesislerimiz geri üretim için devreye girmekte. Kuyulardaki gazı öncelikli olarak içerisinde herhangi bir su gazı ve benzeri maddelerden arındırmak için ön filtrelemeye tabi tutuyoruz. Isıtma gerekiyorsa ısıtma işlemlerini yaparak, basınç düşürme ve akabinde kurutma işlemini yaparak ölçümleme sonrasında ana hattımıza tekrar geri veriyoruz."
Kaymaz, devam eden kapasite arttırma çalışmalarıyla ilgili, "Tesisimiz şu anda 40 milyon metreküp günlük geri üretim kapasitesine sahip. Genişleme projemizle birlikte 80 milyon metreküp günlük geri üretim kapasitesiyle pik zamanlarda Türkiye'nin günlük gaz ihtiyacının yüzde 25'ini karşılayacağız." diye konuştu.
Depolama tesisleriyle tüketicinin kesintisiz doğal gaz kullanımının sağlandığını aktaran Kaymaz, tesisin kış dönemine yüzde 100 doluluk oranıyla girdiğini sözlerine ekledi.