Türkiye'nin kesme çiçek ihtiyacını karşılayan Antalya'daki üreticiler, Hollanda başta olmak üzere Avrupa'nın 33 ülkesine çiçek ihraç ediyor. İhraç pazarının büyük kısmını oluşturan karanfil, pazarın yüzde 80'ine hakimken; yüzde 10'unu rananculus ve dianthus barbatus çiçekleri, geri kalan yüzde 10'luk kısmı ise gerbera, solidego ve diğer çiçek türleri dolduruyor.
Her yıl 600 milyon dal karanfilin de içinde bulunduğu 1 milyar dal kesme çiçekten ülke ekonomisine, 165 milyon dolar döviz girdisi sağlıyor. Kentin özellikle Kepez ilçesindeki seralarda yetiştirilen karanfiller, yılbaşı, sevgililer günü, anneler günü, kadınlar günü başta olmak üzere özel günlerin tamamında tercih edilen ilk ürün oluyor.
Antalya'daki kesme çiçek sektörünü ele alan sektörel analiz toplantısında; sorun ve çözüm önerileri üzerinde duran ATB Başkanı Ali Çandır, üretim yapılan alanların yüzde 90'ının kiralık olduğunu, bu nedenle modern sistemlerin bu alanlara yapılamadığını, üretim maliyetlerinin de arttığını söyledi.
Çandır, işçilik maliyetlerinin de artması nedeniyle üreticilerin daha sık dikim yaparak, kar oranını dengede tutmaya çalıştığını kaydetti.
“HER KÜÇÜK ÇIKIŞTA KENDİMİZDEN TAVİZ VERİYORUZ”
Karanfil üretiminde dünya lideri olan Türkiye'nin pazarlama noktasında sınıfta kaldığını belirten Çandır, "Antalya olarak dünyanın karanfil ihtiyacının yüzde 80'ini karşılıyoruz. Sorunların başında pazarlama var. Bizim beceremediğimiz bir şey, birlikte hareket etme kültürümüz yeteri kadar yok. Küçük küçük birimlerde pazarlara çıkmaya çalışıyoruz. Her küçük çıkışta, kendimizden ve fiyatımızdan taviz veriyoruz" dedi.
Çandır, sektörün dış ticaret şirketleri olduğunu, buralarda örgütlenerek, pazarlamanın yollarının birlikte bulunması gerektiğini söyledi.
Çandır, kentin konumu itibarıyla nakliye açısından avantajlı olduğunu, doğru işlerin zamanında yapılmasının sektöre umut vaat ettiğini dile getirdi.
“BİZDEN YÜZDE 40 PAHALIYA SATIYORLAR”
Kesme çiçek üreticisi ve eski Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, pazarlama sorununu, Türkiye'de yaşanan fındık sorununa benzetti.
Fındık üretiminde de Türkiye'nin söz sahibi olduğunu ancak katma değer yaratarak ürünü ihraç edemediğini söyleyen Bağdatlıoğlu, "Türkiye'den 600 milyon dal karanfil gidiyor. Maalesef dünyada gerektiği fiyatları alamıyoruz.
Yüzde 80 ihtiyacı karşılıyoruz ama o kalan yüzde 20'lik kısım bizden yüzde 40 daha pahalı satıyor. Pazara hakim olamıyoruz. Bunun sebeplerinden biri; karanfilin yanına diğer çeşitleri ekleyememek" dedi.
Dünyada diğer ülkelerin karanfilin yanında başka çiçekler ve süsleme aranjmanları sattığını ifade eden Bağdatlıoğlu, "Dünyada bu çiçekler, karışım yapılarak satılıyor. Firmalar bağımsız olarak ihracat yapmaya çalışıyor. Bir anda ürün fazla olunca fiyat düşüklüğü yapan bir Türkiye imajı oluşuyor" diye konuştu.
Bağdatlıoğlu, teşvik verilmesi halinde çeşidin de çoğalacağını, bunun da pazarlama sorununu ortadan kaldırmaya yardımcı olacağını belirtti.