Gaziantep'in İslahiye ilçesinde tarlalardan toplanarak işleme tesislerine getirilen kırmızı biberler, işçilerin acılı elleri ile güneşin kavurucu sıcağından geçtikten sonra yemeklerin vazgeçilmezi pul bibere dönüşüyor.
Türk mutfağında en çok tercih edilen baharatların başında gelen, özellikle kebapların vazgeçilmezi pul biber, sıcak havada uzun, acılı ve zahmetli bir sürecin ardından tüketiciyle buluşuyor.
İslahiye Ovası'nda yaklaşık 20 bin dönüm alanda ekilen kırmızı biberler, ağustos ayının ortalarında mevsimlik işçiler tarafından sabah erken saatlerde toplandıktan sonra araçlarla ilçe merkezindeki tesislere getiriliyor.
Burada tek tek saplarından ayrılan ve makineden geçirilen biberler, güneşlenmesi için geniş alanlara seriliyor. Yaklaşık 3 gün kavurucu sıcakta bekletilen biberler, son kez makineden geçirildikten sonra pul bibere dönüştürülüyor.
İhtiyacın yüzde 70'i karşılanıyor
Pul biber üreticisi Muzaffer Köse yaptığı açıklamada, Türkiye'nin pul biber ihtiyacının yaklaşık yüzde 70'inin İslahiye'den karşılandığını söyledi.
Biber üretiminin basit gibi görünse de çok zahmet isteyen bir iş olduğunu vurgulayan Köse, binlerce ailenin bu işten ekmek kazandığını ifade etti.
Bölgenin uygun iklim koşullarının ürünün kalitesine yansıdığına dikkati çeken Köse, şöyle devam etti:
"Biber toplamamız ağustos ayında başlar ve yaklaşık 3 ay sürer. Tarladan toplanan taze biberler bize gelir. Bunları temizledikten sonra sahaya sereriz. Gerekli işlemlerin ardından paketler, hem yurt içine hem de yurt dışına göndeririz. Türkiye'nin değişik yerlerinde pul biber yapılıyor ama bunun başkenti İslahiye'dir. Türkiye'nin hemen her bölgesine en kaliteli pul biber buradan gider. İlçemizin hemen yanında bulunan Gavur Dağı'ndan gelen rüzgar biberimizin kalitesini artırıyor."
"Yılda 50 bin ton pul biber üretiliyor"
Köse, ilçede yaşayanların yarısının doğrudan veya dolaylı olarak pul biberden geçindiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlçemizde yılda yaklaşık 50 bin ton pul biber üretiliyor. Bu sene mevsimden dolayı biraz geç başladık, onun için yeni ürün tamamen piyasaya girmedi. Bu bölgede ortalama 15 bin kişi bu işten acılı ellerin emeğiyle ekmeğini kazanıyor. Gavur Dağı'nın rüzgarı biberin içindeki havayı değiştiriyor. En önemlisi, çiftçilerimiz biber tarlalarında organik gübre kullanıyor. Önce gübreyi atıyor, sonra biberi ekiyorlar. Bu da biberin kalitesini artırıyor."
"Hem sıcak hem de acı ellerimizi yakıyor"
Ailesiyle Şanlıurfa'dan mevsimlik işçi olarak gelen Ayşenur Bakıroğlu da 4 yıldır ilçedeki fabrikada biber ayıkladığını anlattı.
İşlerinin çok zor olduğuna değinen Bakıroğlu, "Eşim ve 2 çocuğumla geldik. Biberlerin saplarını tek tek ayırıyoruz. Sabah pek sıkıntı yaşamıyoruz ama öğlen olduğu zaman güneş etkisini artırıyor. Hem sıcak hem de acı ellerimizi yakıyor. Akşam çadıra gittiğimiz zaman acıdan yüzümüze dokunamıyoruz ama ekmek parası, ne yapalım katlanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Adana'dan gelen İhsan Şelli de yaklaşık 25 yıldır mevsimlik işçi olarak çeşitli işlerde çalıştığını belirtti.
Biber işçiliğinin en zor işlerden biri olduğunu dile getiren Şelli, şunları kaydetti:
"Ailemle yıllardır mevsimlik işçi olarak birçok işte çalıştık. Ama en zoru bu biber işi. Zor ama parası iyi, biz de onun için buraya geldik. Günde 100 lira alıyoruz. Çok şükür bizi kurtarıyor. Sıcak, acı, yorgunluk bunların hepsi bir araya geldi mi gerçekten çok zorlanıyoruz. Pul biber basit gibi görünüyor ama öyle değil. Hem işlenmeden önce hem de işlendikten sonra tek tek kontrol ediyoruz."