2009'dan beri göğüs hastalıklarıyla boğuşan, akciğerlerdeki minik hava keselerinin patlayıp geniş hava kistlerine dönüşmesiyle oluşan amfizem rahatsızlığı bulunan ve organ nakli sırası bekleyen Yardımcı, artık rahat nefes alamaz ve hareket edemez hale geldi.
Bunun üzerine Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinden gelen nakil haberiyle adeta yeniden doğan Yardımcı, nakilden kısa süre sonra sağlıklı günlerine kavuştu.
Salgın döneminde kendini korumasına karşın, aşı sırasını beklerken nakilden yaklaşık 3 ay sonra Kovid-19'a yakalanan Yardımcı, amfizemli akciğeriyle bu savaşa girmediği için kendini şanslı hissetse de eski günlerindeki gibi nefes darlığı yaşaması üzerine yoğun bakıma alınarak, entübe edildi.
Entübasyonun yetmemesi üzerine, kalp ve akciğer yetmezliği durumlarında bu organların görevini üstlenen ekstrakorporal membran oksijenizasyonu (ECMO) makinesine bağlanan Yardımcı, yaklaşık 4 aylık savaşın sonucunda, Kovid-19'u da yenerek, hastaneden taburcu oldu.
"Her iki akciğere virüsün yayılmasıyla tamamı harap hale geldi"
Erhan Yardımcı'yı tedavi eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Halis Nigar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastanın kendilerine başvurduğu sırada amfizem rahatsızlığı nedeniyle akciğer nakli bekleme listesinde yer aldığını ifade etti.
Yürürken nefes darlığı yaşayan ve günlük yaşamsal aktivitelerini yapamayan Yardımcı'nın 23 Ocak'ta akciğer nakli olduğunu söyleyen Nigar, kendisini nakil sonrası birkaç gün içerisinde yoğun bakımdan servise aldıklarını anlattı.
Yardımcı'nın henüz birinci haftada koridorda yürüyüp merdiven inip çıkabildiğini, hızla ayaklandığını belirten Nigar, "Nakilden önce egzersizlerine ve önerilerimize uyduğu için nakil sonrasında da hızlıca toparlandı. Hastamızı naklin ikinci haftasında evine taburcu ettik. İlk 2 ayı çok güzel geçti. Ayaktan poliklinik kontrollerine geldi. Pandemi dönemindeydik. Kendisini koruması gerektiği için egzersizini evde yapıp, kalabalık ortamlara girmeden yaşamını sürdürüyordu. Fakat aynı apartmanda yaşadığı akrabaları vardı ve hastamız nakilden 3 ay sonra, nisanda Kovid-19 oldu." diye konuştu.
Akciğer naklinde bağışıklık sistemini baskılayan çok sayıda ilaç kullanıldığı için sağlıklı insanlarla nakil hastalarının Kovid-19 olmasının aynı anlama gelmediğini aktaran Nigar, "Kovid-19 çok daha ağır seyredebileceği için kendisini hemen hastaneye yatırdık. Birinci haftanın sonunda nefes darlığı başladı, ilerleyen günlerde giderek arttı. Serviste oksijen yetmemeye başladı. Yüksek akımlı oksijen tedavilerine geçtik. Oksijene rağmen, hastamız bir süre sonra yatakta kıpırdayamaz, sağa sola dönemez, kendi başına doğrulamaz hale geldi. O nedenle yoğun bakıma aldık." ifadelerini kullandı.
Uzm. Dr. Nigar, bu süreçte Yardımcı'nın akciğerinin ciddi şekilde zarar gördüğünü belirterek, "Aslında akciğer çok iyi uyum sağlamıştı. Kovid olana kadarki süreçte organ reddi ve hiçbir enfeksiyon yaşamadık. Fakat her iki akciğere virüsün yayılması üzerine tamamı harap olur hale geldi." dedi.
"ECMO makinası olmasaydı hastamızı kaybedebilirdik"
Yardımcı'yı yoğun bakıma aldıktan sonra entübe ettiklerini, bundan da yeterli yanıtı alamayınca ECMO makinesine bağlamaya karar verdiklerini anlatan Nigar, şöyle devam etti:
"Kovid'de şunu gördük. Akciğer zaman içinde kendini toparlayabiliyor. Fakat bu zaman 2 ay, 3 ay, 4 ay sürebiliyor. Erhan Bey 4 ay hastanede yattı. İlk 1 ayda çok ciddi solunum yetmezliği vardı. ECMO makinesi olmasaydı, o süreçte hastamızı kaybedebilirdik. ECMO bize akciğerin kendini yenileyip düzeltebilmesi için vakit kazandırdı. 2 hafta sonra ECMO'dan ayırdık, 1 ay sonra da servise aldık. Birinci ayın sonunda daha iyiye gittiğini gördük. 4 aylık süreç sonunda da hastamız oksijen kullanmadan, herhangi bir cihaza bağımlı olmadan yürüyerek taburcu oldu."
Bütün nakil hastalarına mutlaka Kovid-19 aşıları olmalarını önerdiklerini vurgulayan Nigar, şunları kaydetti:
"Hastamız daha aşısını olamadan Kovid-19'a yakalandı. Fakat tedavisi bitip hastaneden taburcu etmeden önce de ilk doz aşısını yaptık. Aşı olmuş olsaydı bu kadar ağır seyretmeyebilirdi. Aşı çok daha hafif seyretmesini sağlıyor. Henüz Kovid-19'dan önceki iyilik haline akciğer ulaşmamakla birlikte hastamız çok rahat. Kendisi yürüyor, merdivenleri inip çıkıyor, günlük yaşamını sürdürüyor, oksijen ihtiyacı hissetmiyor, nefes darlığı duymuyor. Birkaç ay içerisinde hiç Kovid olmamış gibi bir hale gelmesini bekliyoruz. Hastamız 43 yıl önce doğdu. 2021 Ocak ayında nakil oldu. İkinci kere hayata tutundu. Kovid olunca birkaç ay önce yoğun bakımda neredeyse akciğeri iflas edecek hale gelmişken, ECMO makinesi sayesinde hastamızı hayatta tutabildik. Mucize gibi bir şey."
Oksijen desteği yeterli olmayınca yoğun bakıma alındı
Erhan Yardımcı da amfizem hastalığı nedeniyle 2017'de hastaneye başvurduğunda ileri safhada nefes darlığı yaşadığını ve günlük aktivitelerini yapamaz halde olduğunu dile getirdi.
İki yıl sonra nakil listesine girdiğini ve 9-10 ay içinde organ bulunduğunu aktaran Yardımcı, nakil haberini aldığı anları ve sonrasındaki süreci şöyle anlattı:
"Organ nakli koordinatörü Azize Hanım beni aradı. O gün de oğlumun doğum günüydü. Önce inanamadım. Heyecanlandım. Titreme geldi, tuhaf oldum. Sonra biraz gözyaşı döktüm. Daha sonra ambulans geldi, hastaneye götürdü. Artık çok zor bir döneme girmiştim. Hareket edemiyor, yatamıyor, kalkamıyordum. Çok zor bir süreçti. Çocukların artık dışarıya çıkmaları bile bana bağlıydı. Hava güzelse çıkabiliyorduk, o da bir-iki adım ya da tekerlekli sandalyeyle gidiyordum. Ameliyat oldum. Eski yaşantıma döndüm. Yoğun bakımda 1 gece bile kalmadım. Ameliyatım yaklaşık 10 saat sürmüş. Beni uyandırdıkları zamanı hatırlıyorum. Hatta (nakil ameliyatını gerçekleştiren) Erdal Bey ve ekibi, 'ilk nefes' diyerek kameraya aldılar beni. İki hafta sürmeden ayağa kalktım. Toparlandım ve taburcu ettiler."
Nakil sonrası aşı sırasını beklerken Kovid-19'a yakalandığını belirten Yardımcı, "Başım ağrımaya, burnum akmaya başladı. Azize Hanım'ı aradım. Daha sonra Nigar Hanım'la görüştüm. Onlardan müsaade istedim sağlık ocağına gitmek için. Sağlık ocağında Murat hocamız, 'Kovid olabilirsin.' dedi. Hemen eve kapandım. Ekip geldi PCR testi için. Akşam da e-Nabız'dan kontrol ettim, sonuç pozitif çıktı. Önce normal servise aldılar çünkü hafif atlatma ihtimalim var gibiydi. Aradan bir hafta geçtikten sonra nefes darlığım arttı. Bir süre sonra oksijen desteği yeterli olmadı. Daha sonra yoğun bakıma aldılar." dedi.
Yardımcı, yoğun bakım sürecini şöyle anlattı:
"Korktum. Çünkü aşım yoktu. Bir de nakil olmuştum ki iyi ki olmuşum. Amfizemli ciğerle bu mücadeleye girseydim savaşı kazanma ihtimalim sıfırdı. İnanın akşam haber izlemek istemiyorum. Vakalar artıyor. Ölüm sayıları zaten 200'lerin üstüne çıkmış. Onlardan biri de ben olacaktım. Ama çok şükür bilinçli vatandaşlarımız var organ bağışıyla alakalı. Bunun çoğalması lazım. Yüzlerce arkadaşım var organ bekleyen. Onların bu sessiz çığlığını duymaları lazım. Bir sloganımız var; 'Toprak olmasın can olsun.' Ben yaşayan örneğiyim."
"Kesinlikle aşı olsunlar. Bu işin şakası yok"
Erhan Yardımcı, yoğun bakımda zor bir süreç geçirdiğini aktararak, "Etrafınızda insanların yitip gittiğini görüyorsunuz. Bu çok zor. Psikoloji bir yerden sonra kaldırmıyor." dedi.
Servise çıktığında rahat nefes alamadığı için tekrar oksijen makinesine bağlandığını anlatan Yardımcı, her geçen gün iyiye gittiğini, iki üç günde bir çekilen röntgen ve tomografilerde akciğerlerinin iyileşme sürecini gözlemleyebildiğini dile getirdi.
Yardımcı, şu an kendini daha güvende hissettiğini çünkü taburcu olmadan önce Kovid-19 aşısının ilk dozunu olduğunu belirterek, "Bu korumayı aldım artık, şanslıyım. İkincisi daha tecrübeliyim. Artık sosyal mesafeye çok daha dikkat ediyorum. İzole durumdayım. Doktorlarım da sonuçları sürekli bana hatırlatıyorlar. Devamlı telefonla irtibat halindeyiz. Ciğerlerimin temizlendiğini gözümle gördüm. Şu an nefes alabiliyorum, solunum cihazına bağlanma gereksinimi duymuyorum. Adımlarımda yavaş yavaş hareketlenme var. Giderek iyiye doğru ilerliyorum." ifadelerini kullandı.
Vatandaşlara da seslenen Yardımcı, "Kesinlikle aşı olsunlar. Bu işin şakası yok. Kovid'i başka türlü yenemeyiz." mesajını verdi.