Roma İmparatoru Tiberius tarafından kurulan ve 1955 yılında Seyhan Baraj Gölü'nde sular altında kalan Augusta Antik Kenti, bölge sakinlerince kayıp şehir olarak adlandırılıyor.
Merkez Sarıçam ilçesi Karaömerli Mahallesi'ne yakın noktada bulunan antik kentin bir bölümü, göldeki su seviyesinin düşmesiyle zaman zaman görünür hale geliyor.
Baraj inşaatı esnasında keşfedilen, suyun yaklaşık 3 metre altındaki Roma dönemi antik kentteki bina kalıntıları, sütunlar su altı kamerasına yansıdı.
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Fatih Erhan, Augusta Antik Kenti'nin 1950'li yıllarda Seyhan Barajı inşaatı sırasında tespit edildiğini söyledi.
Baraj inşaatı sırasında Amerikalı mühendisler tarafından hamam kalıntısı, tiyatro, sütunlu cadde gibi bir antik kentin içinde olması gereken yapı stokuna sahip yerleşkenin bulunduğunu hatırlatan Erhan, kentin henüz tam olarak keşfedilemediğini belirtti.
Erhan, baraj inşaatı esnasında bölgede kısa süreli bir çalışma yürütüldüğünü ve İngiliz araştırmacılar tarafından kentin fotoğraflanarak "Kilikya'daki Augusta" isimli makalesinde çalışmasına yer verdiğini dile getirdi.
Bölgede, 1955'de dönemin Kültür Eski Eserleri Koruma Müdürlüğünün talimatlarıyla mimar arkeolog Mahmut Akok ve ekibi tarafından kısa süreli kazı yapıldığını hatırlatan Erhan, şöyle devam etti:
"Bu çalışmada kentin planlarını çıkarıyorlar. Çalışmalar sonucunda tabii o tarihe kadar Kilikya'da böyle bir kentin varlığı antik kaynaklardan ve yerleşmelerden bilinmesine rağmen, yeri tam olarak bilinmediği için burasının Augusta olabileceğini düşünüyorlar. Daha sonra uzun yıllar antik kent tamamen sular altında kalıyor. Kent, hem Yunan hem Anadolu kültürünün özelliklerine sahip. Büyük bir yapılaşma, o dönemde tiyatro yapılmış, demek ki bayağı bir nüfus var. Sütunlu cadde, doğu, kuzey ve güneyinde hamamlar, villalar bulunuyor. Bunlara ek olarak nekropolis yani mezarlık alanı var. Kendi başına bir antik kentte bulunması gereken tüm yapı stokuna sahip bir antik kent."
Erhan, göldeki su seviyesinin belli zamanlarda düşmesiyle antik kentteki tiyatro kalıntılarının görünür hale gelebildiğini kaydetti.