Kaza, cumartesi akşamı, Osmangazi ilçesi Yenibağlar Mahallesi Hüsrev Sokak'ta yaşandı. İlhami B. yönetimindeki 16 LZ 465 plakalı kamyonet, sürücüsünün kontrolünden çıkıp, yokuştan geri gelmeye başladı. Kamyonet, önce sokaktaki elektrik direğine, ardından da bir evin duvarına çarptı. Dedesine aşure götürmek için kaldırımda yürüyen Eda Müdüroğlu ise kamyonet ile duvar arasına sıkışarak hayatını kaybetti.
Kazanın ardından kamyoneti bırakıp kaçan sürücü daha sonra Emek Polis Merkezi’ne giderek teslim oldu. İşlemlerinin ardından dün adliyeye sevk edilen sürücü, tutuklandı.
Dün gözyaşları içinde Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verilen Yalova Üniversitesi Termal Yüksek Meslek Okulu Paramedik Bölümü öğrencisi Müdüroğlu’nun sosyal medya hesabından son olarak yaptığı 'İçimde oluşan sıkıntının haddi, hesabı yok' yazılı paylaşım herkesi ağlattı.
Kızlarını trafik kazasına kurban veren acılı baba Bertan Müdüroğlu, anne Şenay Müdüroğlu ve dede Salim Müdüroğlu, sürücünün en ağır cezayı almasını istedi.
'BU CİNAYET'
Baba Müdüroğlu, "Ben kızıma çarpan kişinin en ağır cezayı almasını istiyorum. Peşinin bırakılmasını istemiyorum. Mahkemede kurtarmaya çalışmasınlar. Aracı, kamyonet olarak belirtmişler, ama bu kamyon. Aşırı yüklü bir kamyon. O rampadan çıkabilecek bir kamyon değil. Bu resmen bir cinayet. Bile bile oradan çıkılmaz. Ben fidanımı kaybettim. Şoför, olay yerinden kaçıyor. Neden kaçıyor? Neden kızıma yardım etmedi? Ben Türk adaletine güveniyorum. Bunun peşi bırakılmasın. Arabanın tonajı normalin üstündeymiş. Tonajını düşük göstermesinler. Benim kızım olmasa başka birini ezecekti. O kamyon, çıkar mı oradan? Olay yerinden kaçtıktan sonra, keşke direk karakola gitseydi. Öğrendiğimize göre ilk karakola gitmemiş. Başka bir yere kaçmış. Şirketi karakola teslim olması için yönlendirmiş. Bunlar ifade değiştirmek ve az ceza ile kurtulma peşindeler. Ufak ayak oyunları yapmasınlar. En ağır cezayı alsınlar. Adaletin yerine gelmesi gerekiyor" diye konuştu.
'KIZIM SAĞLIKÇIYDI, CAN KURTARACAKTI'
Kızının sağlık personeli olacağını belirten baba Müdüroğlu, "Benim kızım sağlıkçıydı. Can kurtaracaktı. KPSS'ye hazırlanıyordu. Devlet memuru olmak istiyordu ama olamadı. O caninin yüzünden olamadı. Yaşasaydı hayat kurtaracaktı. Belki onun hayatını kurtaracaktı. O şoförün kaçması mı lazımdı?" dedi.
'KIZIMIN DOĞUM GÜNÜ PASTASINI ALDIK AMA ELİMİZDE KALDI'
Eda’nın doğum günü için pasta aldıklarını belirten baba, "Bugün kızımın doğum gününü kutlayacaktık. Sürpriz yapacaktık, bir kafeye giderek, doğum günü pastası kesecektik ama olmadı. Pastasını aldık. Pastası da burada. Üzerinde 'Eda 20 yaşında' yazıyor. Elimizde kaldı. Böyle mi olması lazımdı? Böyle mi pasta kesecektim?" şeklinde konuştu.
'TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORUM'
Gözyaşı döken anne Şenay Müdüroğlu da "En ağır cezayı versinler. Bir kapıdan girip, diğerinden salmasınlar. Türk adaletine güveniyorum. Kızım için güveniyorum. Sözün bittiği yer, başka da bir şey söyleyemiyorum" dedi.
'AŞURE VERMEYE GİTTİ, 5 DAKİKA SONRA ÖLÜM HABERİ GELDİ'
Torununun ölümüne neden olan sürücünün, en ağır cezayı almasını istediklerini söyleyen dede Salim Müdüroğlu ise kaza günü yaşananları şöyle anlattı:
"Çok acı çektim. Sürücü, torunumu benden aldı, beni yalnız bıraktı. İnşallah devlet ona en büyük cezayı verir. Benim biricik yavruma vurduktan sonra kaçmak ne demek? Eda uyandı ve 'Aşure yapacağız' dedi. Ben de Eda'ya, 'Bugün hava çok sıcak, yarın yapalım' dedim. Evde temizlik yaptı. 'Aşure malzemesi almaya gidelim' dedi. Eda’yı kıramadım. Markete gittik. Aşure malzemelerini alıp, eve geldik. Aşureyi yapmaya başladık. Ona yardım ettim. Saat 16.00 sıralarında aşureyi bitirdik. Sonra telefonla oynadı biraz. Daha sonra aşureyi tattı. Annesine de tattırmaya gitti. Annesine, babasına, kardeşine aşure verdi. Bize koydu, birlikte yedik. Yedikten sonra komşulara aşure dağıtacağını söyledi. Daha sonra anneannelerinin evine aşure götürmeye gitti. Gidiş o gidiş. Bir daha geri dönmedi. 5 dakika sonra ölüm haberi geldi."
'EDA GİDİNCE YALNIZ KALDIM'
Eda’nın ölümüyle yalnız kaldığını söyleyen dede Salim Müdüroğlu, "Eda beni hiç yalnız bırakmazdı. Babaannesi 1,5 yıl önce öldü. Eda ve kardeşi, hep yanıma gelirdi. Benim yanımda kalırlardı. Ancak şimdi yalnız kaldım. Ne yapacağımı şaşırıyorum artık. Ben torunlarımı hiç üzmem. Onlar benim dünyam" dedi.