Anadolu Üniversitesi El Sanatları Bölümünden mezun olan evli ve 1 çocuk annesi 36 yaşındaki Aylin Sarı, 2009 yılından beri görev aldığı Odunpazarı Halk Eğitimi Merkezinde taş, çini ve deri işlemeciliği gibi sanat dallarında yüzlerce kişiye kurs verdi.
Yurt içi ve yurt dışındaki çeşitli müzelerde eserleri sergilenen Sarı, deri işlemeciliği alanında kendi markasını kurmayı başardı.
Osmanlı döneminde sanat eseri anlamına gelen "Asar-ı Sanat" adını verdiği markasıyla, giyim aksesuarları üreten Sarı, geleneksel Türk motifleriyle deriden imal ettiği alp kıyafetleri, çanta, kemer, cüzdan ve giyim aksesuarlarını yurdun dört bir yanına gönderiyor.
Odunpazarı Halk Eğitim Merkezinde deri işlemeciliğinde alanında kurs vermeye devam eden Sarı, birçok kişinin meslek sahibi olup para kazanmasına öncülük ediyor.
Aylin Sarı, geleneksel Türk el sanatlarına duyduğu ilgiden dolayı deriden yaptığı çalışmaları bu alanda yoğunlaştırdığını söyledi.
Bu sanatta doğru deri seçiminin önemli olduğunu anlatan Sarı, "Deriniz ne kadar güzel olursa yaptığınız iş o kadar güzel olur. Derilerin çok fazla çeşitleri var. Biz dana derisi kullanıyoruz. Bu deri çeşidine 'vaketa' adı veriliyor. Vaketanın üzerine yarma, yakma, eskitme gibi işlemleri kolaylıkla yapabilirsiniz." dedi.
Sarı, "Crazy" deri çeşidinin ise renklendirilmiş halde temin edildiğini belirterek, "O deriyi direkt işleme alabiliyoruz. Üzerine sadece cilasını atıyoruz ve kullanıma hazır oluyor. Renklerine, kalınlıklarına ve hayvanın özelliklerine göre eksik yanları çıkabiliyor. O yüzden en önemli nokta deri seçimidir." diye konuştu.
"SON DÖNEMLERDE TÜRKİYE'DE DERİ ÜRÜNLERİNE YOĞUN İLGİ VAR"
Deri işlemeciliğinde bütün işlemleri makine kullanmadan el emeğiyle yaptığını, geleneksel tarzda çalışmalara imza atmanın kendisine keyif verdiğini dile getiren Sarı, Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı olmayı hedeflediğini söyledi.
Sarı, üretimini Odunpazarı Halk Eğitimi Merkezinde ve evinde gerçekleştirdiğini, "Asar-ı Sanat" adını verdiği markasını da tescil ettirme aşamasında olduğunu anlattı.
Deri işlemeciliğinde de çok sayıda kişiye kurs verdiğini belirten Sarı, "Kayıt olmak için gelen çok sayıda öğrenci var. Sınırlı kapasiteden dolayı 30 kişilik gruplar halinde çalışabiliyoruz. Birçok kadın öğrencim benden aldığı kurs ile kendi parasını kazanmaya başladı, meslek edindi. Ben de daha çok kişiye ulaşabilmek adına kendi atölyemi kurup, devlet sanatçısı olmak istiyorum." ifadesini kullandı.
Kursiyerlerinin kentin çeşitli bölgelerinde stant ve sergiler açarak ürünlerini satıp para kazandığını anlatan Sarı, "Öğrencilerim benden daha aktif. Festivallere katılıyorlar, sergi açarak ürünlerini sunuyorlar. Çok mutlu oluyorum onların adına. Ben ürünlerimi genellikle sosyal medyadan tanıtıyorum, oradan satış yapıyorum. Türkiye'nin her bölgesine satış yapıyorum. Son dönemlerde Türkiye'de deri ürünlerine yoğun ilgi var." dedi.