Motosiklet tutkusuyla da tanınan ve 40 yıldır aynı köyde görev yapan Siljic, 6 ay sonra emekli olup memleketi Lukavica'ya taşınmanın planlarını yaparken, köy sakinleri kendi aralarında topladıkları parayla ona ev yaparak, artık köyden biri olarak gördükleri imamın emeklilikte de kendileriyle yaşamasını istedi.
İmam Siljic, köylülerin kendisi için başlattığı bu girişimden çok duygulandığını anlatarak, "Dile kolay, tam 40 yıldır buradayım. Onlar bana, ben onlara çok alıştık. İmamlığımın neredeyse tamamı burada geçti. Burada kocaman bir aile olduk." ifadelerini kullandı.
Emekliliğinin yaklaşmasıyla köy sakinlerinin de hal ve tavırlarından buradan ayrılmasını istemediklerini anladığını dile getiren Siljic, "Bir gün belediye başkanını da alıp yanıma geldiler. Artık mevcut imam evini kullanamayacağımdan benim için bir ev yapacaklarını ve buna karşı gelmememi söylediler." ifadelerini kullandı.
Mravici Köyü'ne 1979 yılında geldiğini aktaran Siljic, özellikle Bosna'daki savaş (1992-1995) döneminde burada aramızda derin bir bağ kuruldu. Savaş zamanı da köydeydim ve onlarla birlikte savaştım." dedi.
Siljic, başkent Saraybosna'daki tarihi Gazi Hüsrev Bey Medresesi'nden mezun olduktan sonra buraya geldiğini anlatarak "Geldiğim gün ile bugün arasında çok büyük farklılıklar var." diye konuştu.
Mravici'ye ilk geldiğinde buranın kalabalık bir köy olduğunu anlatan Siljic, "O zaman Kur'an kurslarına kayıtlı 320 çocuk vardı. Şimdi ise koşullarımız daha iyi olsa da çocuk sayısı sadece 23." ifadelerini kullandı.
Motosiklet tutkusuyla tanınıyor
İmamlık yapmasına rağmen motosiklet tutkusundan asla vazgeçmediğini söyleyen Siljic, "Motosiklete tutkum daha ortaokulda başladı. Bizim köyün imamının da bir motosikleti vardı. Ben de burada görev yapmaya başlayınca ilk motosikletimi alıp Doboj'daki motosiklet topluluğuna katıldım." dedi.
Siljic, motosikletiyle geleneksel Ayvaz Dede Şenlikleri'nden Srebrenitsa Soykırımı'nı anma programlarına kadar birçok önemli etkinliğe katıldığını belirterek, motosiklet tutkusuna dair şunları söyledi:
"Birkaç motosikletim oldu, ama biri benim için çok özeldi. 1989'da aldığım motosikletle hacca gidecektim. Zira savaştan önce hacca karayoluyla gidilirdi. Çok az kişi uçak kullanırdı. Sonrasında bir kaza yaşadım. Motosikletle hemzemin geçitten geçerken treni fark etmedim. Tren motosiklete çarptı. Bana bir şey olmadı ama motosiklet ikiye ayrıldı. Yine de o yıl uçakla da olsa hacca gittim."
Köylüler arasında "motosikletli imam" olarak tanındığını anlatan Siljic, "Motosiklet kullanmamın ilk başlarda çok kabul gördüğünü söyleyemem." dedi.
Eşinin de ilk zamanlarda motosiklete karşı olduğunu söyleyen Siljic, "Zamanla o da alıştı. Şimdi beraber motosiklete biniyoruz." diye konuştu.