Ev kadını Gülistan Sarkurt, 15 yıl önce hayatını Gökhan Sarkurt (37) ile birleştirdi. Çiftin Canberk (14), Berat Kaan (12) ve Yiğit İbrahim (3) adını verdikleri 3 çocukları oldu.
Oğlu Berat Kaan'ın 2 yaşındayken otizmli olduğu öğrenen Sarkurt'un, 2014 yılında da oğlu Canberk'e kamyon çarptı.
Ağır yaralanan çocuk aylar süren tedaviye rağmen engelli kaldı. Kamyon sürücüsüne karşı açtığı tazminat davası süren anne Sarkurt, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"2010 yılında eşim KPSS sınavına girmemi istedi. KPSS'den iyi puan alıp, memur olarak atandım. Ancak atandığım hafta küçük oğlum Bert Kaan'ın otizmli olduğunu öğrendim. Önceliğim çocuğum diyerek, tüm zamanımı ona harcadım. 2014 yılında ise oğlumun doğum gününü kutlamak için babaannesine gidiyorduk. Ancak oğlum Canberk'e kamyon çarptı. Çocuğum 40 gün yoğun bakımda, 15 gün normal odada kaldı. Hastaneden çıktığında bebek gibiydi, başını kontrol edemiyor, gözlerini kontrol edemiyor ve burnundan hortumla besleniyordu. Pes etmedim. Oğlum için mücadele ettim. Çok mücadele ettik. Fizik tedavisiydi, eğitimiydi. Günde bir saat fizyoterapist getiriyorsak, 4 saat ben fizyoterapi yaptırıyordum. Yemeden, içmeden sürekli egzersiz yapıyorduk. Çok zor egzersizlerdi. Canı yanardı. Ağlasa da ben onun ileride güleceğine inanıyordum. Sonra Canberk de diğer oğlum gibi toparladı. Ancak yüzde yüz bakıma muhtaç duruma."
'ŞOFÖR YÜZDE 20 KUSURLU BULUNDU'
Oğlu Canberk için başlattığı hukuk mücadelesinin sürdüğünü, bu süreçte hukuk fakültesinde okumaya karar verdiğini kaydeden Gülistan Sarkurt, "Dava sürecimiz başlarda kötü gitti. Birçok avukat bizi oyaladı. 'Boşuna çaba sarf ediyorsunuz' denildi. Çünkü ilk raporda yüzde 100 oğlum hatalı bulunmuştu. Daha sonra kamyon sürücüsünün yüzde 20 kusurlu olduğu bildirildi. Bir avukat bir hakim olarak ben de başka bir çocuğun hayatını, başka bir ihtiyaç sahibinin hayatına dokunabilirim dedim. Üniversite sınavına hazırlandım. Sınav sonucunda eşit ağırlıkta 44 bininci, sözelde ise 3 bininci oldum. KTO Karatay Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okumaya karar verdim. Burayı tercih ettim. Allah nasip ederse savcı ya da hakim olmak istiyorum. Birilerine yardımcı olabilirim" diye konuştu.
'YAPABİLECEĞİME İNANIYORUM'
Eğitim- öğretim yılında okuyacağı okula çocuklarıyla giderek sınıfları gezen Sarkurt, "Çok mutluyum. Daha iki sene öncesine kadar oğlum yaşasın diye dua ediyordum. Sekiz ameliyat süreci geçirdik. Sadece oğlum nefes alsın, yanımda kalsın istiyordum. Ama şimdi okuldayız. Ben okuyacağım, oğluma güzel bir gelecek hazırlayacağım. Yapabileceğime de inanıyorum. İnsanlar için toplum için adalet istiyorum. Görüyorum ki insanlar artık vicdanlarını kaybetmişler. Üç kuruş daha fazla kazanabilmek için başkalarının hayatını hiçe saymalar çok fazla. Belki hepsine 'dur' diyemem ama belki birinin hayatına dokunabilirim, belki birkaç kişiyi kurtarabilirim. Bizim çektiğimiz sıkıntıları belki başkası çekmeyecek. Çocuklarım çok istediler, çok uğraştılar. Onlar da benimle birlikte çabaladılar. Yeri geldi, yemek istemediler. Temizliklerini kendileri yapmak zorunda kaldılar. Kardeşlerine baktılar. Bu süreçte onlar bana çok destek oldular" dedi.