Çalık, genç başta babasını kaybedince ailesine bakabilmek için 1958 yılında, 17 yaşındayken başladığı saraçlık mesleğini 62 yıldır sürdürüyor.
İlerleyen yaşına rağmen ilk günkü azmi ve heyecanıyla zanaatını devam ettiren Çalık, araba koşumları, binek veya çeki at takımları, kepenek, eyer, semer, çıngırak, yular ve nal yaparak geçimini sağlıyor.
İlçede bu işi kendisinden başka yapanın olmamasına üzülen ve bugünün gençlerinin saraçlık mesleğinin adını dahi duymadığını dile getiren Çalık, "Çocuk denebilecek yaşta başladığım saraçlığı 62 yıldır yapıyorum. Ölünceye kadar mesleğimi yapacağım. Çünkü saraçlığı seviyorum." diye konuştu.
Çırak bulmakta zorlandığını ve gençlerin kendisininki gibi geleneksel mesleklere pek ilgi duymadığını belirten Çalık, "Şimdiki nesil iş beğenmiyor. Çırak olarak kimse bu mesleği seçmiyor. Çalışmadan para kazanmak istiyorlar ya da iş beğenmiyorlar. Elinde zanaat olsun, ister berber ol ister terzi." ifadesini kullandı.
Saraçlığın adeta teknolojiye direndiğini vurgulayan Çalık, bununla birlikte son yıllarda tarıma ve köye dönüşlerin olmasıyla işlerinin açıldığına dikkati çekti.
Dükkanındaki bazı eşyaları kendisinin yaptığını, bazılarını da başka yerlerden getirterek sattığını anlatan Çalık, zaman zaman işleri yetiştirmekte de zorlandığını kaydetti.
Severek yaptığı mesleğinin yok olmasından endişe duyduğunu dile getiren Çalık, saraçlığı öğrenmek ve yaşatmak isteyenlere seve seve mesleğinin inceliklerini aktarabileceğini vurguladı.
Çalık, "İnsanın zanaatkar olması çok güzel bir şey. Kendimle her zaman gurur duydum. Ülkemizde zanaatların ve zanaatkarların kıymeti bilinmeli." değerlendirmesinde bulundu.