İstanbul'da bir hastanede din görevlisi olarak hizmet veren 52 yaşındaki Nuh Yalçınkaya ile kayınpederi 78 yaşındaki Kemal Özçiçek, tat alamama, nefes darlığı ve halsizlik şikayetiyle yaklaşık iki ay önce hastaneye başvurdu.
Test sonuçları pozitif çıkan Yalçınkaya ve kayınpederi Özçiçek, evde karantinaya alındı. Karantina sürecinde Yalçınkaya'nın kayınvalidesi ve eşi ile 4 çocuğunun da arasında bulunduğu ailenin 16 ferdinin yapılan testleri pozitif çıktı.
Bunun üzerine tedavi altına alınan 16 kişi, zorlu geçen tedavi sürecinin ardından sağlıklarına kavuştu. Tatil için ailesiyle Trabzon'un Of ilçesine gelen Nuh Yalçınkaya, yaşadıkları zorlu süreci ve verdikleri mücadeleyi anlattı.
Hastanede çalıştığı için Kovid-19'a karşı tüm tedbirleri aldıklarını belirten Yalçınkaya, "Kayınpederim ve kayınvalidem de evimde misafir olduğundan gerekli tedbirleri her gün alıyordum, hiçbir sıkıntı yoktu. Her şey çok güzel gidiyordu. Ancak kayınpederimle birlikte benim de testim pozitif çıkınca evde karantinaya alındık. Kayınvalidemi de hastaneye yatırdık." dedi.
Yalçınkaya, ilerleyen günlerde ailesi ve akrabalarıyla birlikte toplamda 16 kişinin Kovid-19 testinin pozitif çıktığına değinerek, "Ben dahil ailemin hepsinin test sonucunun pozitif olması psikolojik olarak bizi çok yordu. Eşimi de hastaneye kaldırdım. Ciğerdeki nefes oranı yetmediği için telefonla dahi konuşamıyordum ve bu yaşadıklarımızdan dolayı ortam bizi geriyordu." diye konuştu.
Ailece çok kötü günler geçirdiklerini aktaran Yalçınkaya, "Sosyal mesafe, maske ve temizlik konusunda dikkatli olmamız gerekiyor, hastanelerimizin yeterli olması 'bu hastalığa kapılalım iyileşiriz' demek değil, korunmak gerekiyor. Buraya geldikten sonra Doğu Karadeniz Bölge Kan Merkezine giderek immün plazma bağışında bulundum." ifadesini kullandı.
"Nefes alamayınca anlıyor insan"
Nuh Yalçınkaya'nın eşi 45 yaşındaki Sevim Yalçınkaya da Kovid-19 testinin pozitif çıkmasının ardından Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 5 gün tedavi gördüğünü söyledi.
İlk günler hastalığı ciddiye almadıklarını ancak kendileri de hasta olunca konunun ciddiyetinin farkına vardıklarını bildiren Yalçınkaya, "Aldığımız tedbirlerin çok daha sıkı olması gerektiğini gördük. Nefes alamayınca anlıyor insan. Çünkü nefes alamamak çok kötü bir şey." dedi.
Nuh Yalçınkaya'nın 23 yaşındaki üniversite öğrencisi oğlu Fatih Mesut Yalçınkaya ise hastalık sürecinin baştan sona kadar yıpratıcı olduğuna vurgu yaparak, her sabah uyandıklarında aileden birinin test sonucunun pozitif çıkmasının psikolojilerine bozduğunu dile getirdi.
Fatih Mesut Yalçınkaya, psikolojik olarak çok zor zamanlar geçirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Uyandığımız her sabah 'acaba bugün kimin testi pozitif çıktı, hastaneye kim yattı' diye düşünüyorduk. Hastalığa yakalanınca nefes alamıyorsunuz, dayanılmaz ağrılarınız oluyor, uyuyamıyorsunuz, sabahlara kadar oturuyorsunuz. 6,5 yaşındaki kardeşimin, 11 yaşındaki ablasına 'pozitif var demek mi?, ölmek istemiyorum, ölecek miyim?' gibi sorular sorduğunu unutamıyorum. Çünkü 6,5 yaşındaki bir çocuk, 'yaşayacak mıyım?' endişesini taşıyordu. Bu psikolojik olarak çok ağırdı."
Zaman zaman duygusal anlar yaşayan Fatih Mesut Yalçınkaya, vatandaşlara tavsiyelerde bulunarak, şöyle devam etti:
"Hastalığa yakalandıktan sonra 'hastanede 10 gün yatarım, geçer' demek doğru değil, evet geçiyor, ben geçirdim. Fiziksel olarak bir şey hissetmiyorsun belki ama inanın o günler her aklınıza geldiğinde daha kötü oluyorsunuz. Ailenizi hastaneye yatırıyorsunuz, haber alamıyorsunuz, anlatılamayacak kadar zor günlerdi. Hastalığı atlattığım için Doğu Karadeniz Bölge Kan Merkezine immün plazma bağışında bulundum. Belki bu zor günlerde başka insanlara umut olabilirim."
"İnsanlar bu kadar ciddi bir durumu hafife alıyorlar"
Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) hazırlandığı sırada ailesi ve akrabalarıyla birlikte Kovid-19'a yakalanan Nuh Yalçınkaya'nın kızı 19 yaşındaki Nazlı Hilal Yalçınkaya ise babasının hastanede çalışmasından dolayı tedbirleri sıkı tuttuklarını ancak bir sabah uyandıklarında hastalığa yakalandıklarını gördüklerini söyledi.
Nazlı Hilal Yalçınkaya, hastalığa yakalanmamak için kardeşleriyle ev değiştirdiklerini ancak buna rağmen hastalığı kaptıklarını ifade ederek, "YKS'ye hazırlanıyordum. Her şey çok güzel giderken hayatınıza yepyeni bir sınav girmiş oluyor. Ne kadar önlem alırsanız alın, size bulaşmış olan zor bir sınavla mücadele ediyorsunuz. İnsanlar bu kadar ciddi bir durumu hafife alıyorlar. O günlerde sınava girecek olanlara 'ben çalışamıyorum ama sizler elinizde imkan varken ders çalışın' diyebilmeyi çok istedim." ifadelerini kullandı.
Ziyarete gittiği kızının evinde hasta olduğunu öğrenen Kemal Özçiçek ise hastalığa yakalandıktan sonra güç kaybettiğini vurgulayarak, "Çok kilo verdim. Şimdi Allah'ıma şükür iyileştim. Temizliğe çok dikkat etmek gerekiyor. Maskeyi devamlı kullanmak lazım." dedi.