Mikrokredi desteğiyle kendi işinin patronu olan Bayburtlu Hülya Demir, usta öğreticilik yaptığı Halk Eğitim Merkezi kurslarında kadınlara meslek öğretiyor.
Rize'de 2008 yılında yaşayan Hülya Demir, burada komşuları sayesinde Türkiye İsrafı Önleme Vakfının Türkiye Grameen Mikrofinans Programı kapsamında verilen mikrokredi desteğinden haberdar oldu.
Dar gelirli kadınlara, küçük sermayelerle kendi işini kurması için imkan sağlayan programa başvuran Demir, verilen 1000 lira mikrokredi ve eşinin desteğiyle piko makinesi satın aldı.
Evinde çeyizlik eşya üretip satarak iş hayatına adım atan Demir, kısa sürede işini büyütüp Rize'de "Hülya Tasarım" adını verdiği bir atölye açtı.
Ailesiyle 2018'de memleketi Bayburt'a dönen 3 çocuk annesi Demir, işini büyüterek atölye ve satış mağazası açtı.
Gerekli sınavları geçerek Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde dikiş nakış üzerine usta öğreticilik de yapan Demir, genç kızlara eğitim veriyor.
40 yaşındaki Hülya Demir, 2008'e kadar evinde kendi imkanlarıyla çeyizlik eşyalar ürettiğini söyledi.
İyi makine almaya bütçesinin yeterli olmadığını belirten Demir, "Buradan aldığım parayla kendime ilk önce güzel bir piko makinesi aldım. Daha sonra çizim makinemi, ütü makinemi aldım. Derken 'Niye kendine bir iş yeri açmıyorsun?" diye aklıma girenler oldu." dedi.
Demir, eşinin desteğiyle Rize'de küçük bir iş yeri açtığını ve birlikte çalışmaya başladıklarını ifade ederek, 2018'de memleketleri Bayburt'a yerleşmeye karar verdiklerini anlattı.
Demir, Bayburt'ta da vakfa ait ofis açıklamasıyla mikrokredi aldığını ve iş yeri açtığını aktardı.
"KURSTA 4 KİŞİ VAR, ONLARI DA KURS BİTİNCE BURAYA ALMAYI DÜŞÜNÜYORUM"
İş yerinde gelinlik hariç çeyiz için gerekli tüm ev tekstili ürünleri yaparak sattıklarını kaydeden Demir, şöyle konuştu:
"Bizde hazır ürün yok. Ürünlerin dikimi tamamen bana ve çalışanlarıma ait. Şu anda iki çalışanım var, eşimle 4 kişiyiz. Atölyemi büyütmeyi düşünüyorum. Atölyem ayrı, satış yerim ayrı olsun istiyorum. İstihdam sağlamayı, işçi sayısını artırmayı düşünüyorum. Ama elaman sıkıntısı var. Halk Eğitim Merkezinde hocalık yapma sebebim kalifiye elaman yetiştirmek. Kendi kursumda elemanımı yetiştireyim istiyorum. Şu anda kursta 4 kişi var, onları da kurs bitince buraya almayı düşünüyorum."
Hülya Demir, kursta öğrencilerine tavsiyelerde bulunduğunu belirterek, dar gelirli, ailesinden destek alamayan kadınlar için mikrokredinin bulunmaz bir fırsat olduğunu vurguladı.
"BU İŞİN TİCARETİNİ YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM"
Kursiyerlerden Ebru Özbek ise kursa başlamadan önce hiçbir bilgisi olmadığını, dikişe dair her şeyi hocalarından öğrendiğini anlattı.
Hülya Demir'in kendileri için örnek bir kadın olduğunu vurgulayan Özbek, "Hocamız sayesinde bir şeyler öğrenip yapmaya, sonrasında satmaya başladık. Bu işin ticaretini yapmayı düşünüyorum. Evde satışına başladım. İşi daha ileriye taşımayı hedefliyorum. Masa örtüsü, nevresim takımları yapıyorum." diye konuştu.
Hatice Karagöz de kursa katılarak hem yeni şeyler öğrendiğini hem de aile bütçesine katkı sağladığını söyledi.
Karagöz, zamanla işini ilerleterek sektörde çalışmak istediğini sözlerine ekledi.