15 Temmuz’u anlamayanlara…

.

“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

Şairin muhteşem mısraları binlerce paragrafla anlatılamayacak bir hakikatin özü…15 Temmuz gecesi, bu hakikat bir kez daha ete kemiğe büründü. Bu millet, vatanına kast eden hainlere karşı gövdesini siper etti. O gece milletimiz, sadece bir darbeyi değil, 50 yıllık bir sinsi planı da boşa çıkardı.

FETÖ isimli terör örgütü, Türk devlet teşkilatının son yarım asırda karşılaştığı en tehlikeli, en karmaşık ve en derin yapısıdır. Kökleri dışarıdadır. Eğitim, himmet, hizmet gibi kavramların arkasına gizlenen bu yapı, aslında bir akıl ve ruh sömürüsüdür. İnancı kullanarak milletin vicdanına sızmış, sonra o vicdanı devlete karşı silah haline getirmiştir.

Devletin geçmişte uyguladığı yanlış politikalar, inançlı kesimleri dışlayan, ötekileştiren uygulamalar, bu yapının sosyolojik zeminini hazırlamıştır. İnançları, kültürleri, değerleri nedeni ile devlet içerisinde yer bulamayanlar kendindenmiş gibi görünen bir yapının tuzağına kolaylıkla düşmüşler ve o tuzaktan maalesef kurtulamamışlardır.

Bu yüzden bugün 15 Temmuz’u sadece bir gecelik kalkışma olarak görmek, çok büyük bir yanılgıdır. Bu olay, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığına yönelik uzun vadeli bir kuşatmanın son halkasıdır.
Yarının nesillerine bırakılacak bir ibret vesikasıdır.

Hafızamıza kazınması gereken bir acı tecrübedir.

Ne var ki bu kadar açık bir ihanete rağmen, hâlâ “tiyatro” diyenler, “kontrollü darbe” masallarına sarılanlar var. Bu söylem, yalnızca bir cehalet ürünü değil; aynı zamanda şehitlerin ruhunu inciten bir karakter sorunudur.

Bugün bazı odaklar, farklı isimler ve yüzlerle benzer senaryoları yeniden devreye sokmak niyetindedir. FETÖ’nün yöntemleri, başka yapılar tarafından kopyalanmakta; genç beyinler yine başka maskelerle hedef alınmaktadır. Gençlerimiz basit muhalif içerikli paylaşımlarla benzer yapıların içine çekilmektedir. Maskeli algı operasyonlarıyla sanal medya üzerinden genç beyinler yıkanmaya çalışılmaktadır. Sanal medya ve yapay zeka geleceğin tuzaklı aldatmacalarının yeni tuzağı gibi görünmektedir. Bu iki tehlikeli araca karşı dikkatli ve duyarlı olunmalıdır.

Artık “kandırıldık” deme lüksümüz yoktur. Gafletin, cehaletin, nemelazımcılığın bu ülkeye nelere mal olduğunu gördük. Bu millet bir gecede yüzlerce evladını toprağa verdi. Köprüler, meydanlar, kışlalar kanla yıkandı; vatan yeniden teminat altına alındı. Bedel ödendi. Ama bu bedelin boşa gitmemesi için yapılması gereken şey çok nettir:

• İhaneti unutmamak,
• İhanetle mücadele etmek,
• Yeni ihanetlerin önünü kesmek.

Bunun için sadece devlet değil, millet de teyakkuzda olmak zorundadır. Çünkü bu yapıların amacı sadece devlet kurumlarını ele geçirmek değil, milletin ruhunu esir almaktır.

Bugün hala üç kuruşluk menfaat uğruna bu ülkeyi kötüleyen, düşmanına güzel görünen, yurt dışında Türkiye aleyhine lobi yapanlar varsa, bilin ki bunlar FETÖ’nün farklı versiyonlarıdır. Farklı görünüp aynı sonuca hizmet eden ihanetin başka versiyonlarıdır.

Bu ülke kolay kurulmadı. Bu millet kolay var olmadı.

O yüzden 15 Temmuz’u anlamak, sadece geçmişi anlamak değildir; geleceği koruma iradesi göstermektir.

Milletçe aklımızı başımıza almamız, hafızamızı tazelememiz ve saflarımızı netleştirmemiz gerekiyor.

Çünkü bu vatan, her gün yeniden savunulması gereken bir emanettir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri