Yaklaşık 40 günlük zorunlu devre arasından sonra futbol şöleni yeniden başladı. Doğrusu, üst perdeden oynanan maçlardan sonra süper lig biraz yavan geldi. Türk futbolunun içerisinde bulunduğu mali sıkıntılar her ortamda kendini belli ediyor. Eskiden Süperlig’de çok sayıda dünya yıldızı futbolcu bulunuyordu. Hagi, Aleks, Drogba, Quaresma, Emre, Arda… Bazen maçları bazen oyuncuları konuşurduk. Maalesef o günler geride kaldı.
Fenerbahçe’den sonra Beşiktaş da tökezleyerek başladı yeni döneme. Sezon başları ve aralarda büyük takımlarda bu tür motivasyon bozuklukları oluyor. Konyaspor’da da benzer bir durum söz konusu. Açıkça konuşmak gerekirse Alanya karşısındaki Konya’yı beğenmedik. Bu oyun bizi puan sıralamasında aşağılara çeker.
Dün, önce Konyaspor Basket ile Büyükçekmece Basket takımlarının maçını izledim. Çekişmeli geçen maç Konyaspor Basket bitime 2 dakika kalaya kadar gayet iyiydi. Son çeyrekte karşılaşmayı 4-5 sayı önde götürürken üst üste gelen hatalardan sonra 10 sayı fark ile kaybetti. . Fevkalade müteessir olduğumuz bir sonucun ardından futbol karşılaşmasını takip etmeye başladık. Orada da 65. dakikaya kadar yolunda giden bir durum söz konusuydu. Sonrası malum.
İlhan hoca, ‘daha agresif oynamalıyız’ şeklinde özetledi karşılaşmayı. Bu yoruma ben de katılıyorum ancak yetersiz buluyorum. Sadece agresiflik yetmez. Dün tüm oyuncularda bir isteksizlik hissettim. İstenmeden maç alınmaz. Penaltıyla 1-0 öne geçtiğimiz maçta farkı açmaya yönelik ciddi bir gayret gösterdiğimizi kimse söyleyemez. Sanki ilk dakikalarda değil de son dakikalarda önce geçmişiz de skoru koruyalım gibi bir psikoloji mevcuttu. Böyle olmaz.
Yine aynı şekilde 90 dakika boyunca gol ile sonuçlanabilecek ciddi pozisyonlarımız da olmadı. İlhan Hoca ‘keyifli bir mücadele oldu’ diyor ama bize göre pek de keyifli değildi. Lig beşincisi bir takıma yakışmayan bir futbol vardı sahada. Niye ‘yakışmayan’ diyorum? Çünkü Konyaspor daha iyisini yapabilecek güçte…