Bir İtalyan tatlısı olan tiramisu günümüzde labne peynirle yapılmaktadır. Kahve ile ıslatılan keki, üzerine serpilen kakaosu ve içerisinde labne peyniri karışımı kreması ile diğer tatlılara nazaran daha hafif ve serinleticidir. Bu tatlı için tedarik etmeniz gereken malzemeler; hazır pandispanya keki, süt, toz şeker, un, yumurta, labne peyniri, sıcak su, hazır kahve ve kakao....!
Diye devam edip gitmek istiyorum aslında.
Futbol adına, Konyaspor adına, oyun adına, oyuncular adına ve Kocaman adına diyecek bir şey bulamıyorum çünkü.
Yine bir 90 dakikanın sonunda galibiyete olan hasretimiz dinmedi, hevesimiz kursağımızda kaldı. Biz Antep'i bile yenemeyeceksek kimi yeneceğiz bu oyunla, bu halle?
Geçen 13 maçın tamamında kalesinde gol görmüş Antep'e gol atamamak resmen beceriksizliktir ve bunu bizzat izledik. Ne gruplaşma, ne alışma süreci, ne kadro derinliği, ne de özgüven eksikliği söylemleri bu beceriksizliği kurtarmaz, açıklayamaz, hafifletemez.
İlk yarıda Miya ve Bajic'in yakaladığı net pozisyonlar anca halı sahada kaçırılırdı, ikinci yarıda Bajic'in yakaladığı ve atsa galibiyetin habercisi olacak o pozisyonu halı sahada bile göremezdik. Bunlar şanssızlık olamaz! Bunlar tamamen beceriksizlik.
Vurmasa gol olacak, o derece kolay bir pozisyonda "Kara delik" gibi topu resmen yutan Bajic bu saatten sonra düzelir mi bilmem ama bu maç onun eseri, şanssızlığı değil.
Aykut KOCAMAN'ın şanssızlığı ise kadro, beceriksizliği de haftalar geçmesine rağmen elini masaya vuramaması. Bajic'i yeniden alması, taktik olarak 14 haftadır hep aynıyı oynatma çabası.
Dediğim gibi ne maçı konuşmak istiyor insan, ne de içinde bulunduğumuz tabloyu.
Maç sonu "Devre arasından sonrası için planlamalarımız var, önemli olan o zamana kadar daha az hasarla haftaları geçirmek diyen" Aykut hoca umarız toparlar. Üzerindeki beceriksiz yanları, şanssız anları tez atlatır. Değilse düşeceğiz, Kocaman giderse de düşeceğiz. Böyle giderse hep beraber düşeceğiz.
Bajic'in o pozisyonda gol bulamamasını, haftalardır kazanamadığımızı, Kocaman gidecek mi kalacak mı polemiklerini, takımdan başka kim gidecekleri konuşmaktansa keşke Tiramisu tarifine devam etseydim değil mi? Hazır "hayatın devam eden yanlarının" varlığı sarmışken bizi, yemekler, tarifler, menüler meşhurken şu sıra bu daha iyi olurdu sanki...
*
SUMUDİCA VE BASİT EGOSU
Gaziantep şampiyonluğa falan mı oynuyor? Anlamak mümkün değil doğrusu. Maç başından sonuna kadar anlamsız, kışkırtıcı ve küfürlü tezahüratları ile taraftarı tribünde ortamı gererken, maç içindeki çıkışları ile göze batan Sumudica maç sonunda resmen kendine yakışanı yaptı.
Teknik direktör unvanı ile misafir olarak gittiğin bir şehrin taraftarına el kol işareti yapıp, alt lige düşeceksiniz diye bağırmak, 0-0'a olan sevincini terbiyesizce sergilemek ancak kendisine yakışırdı.
Basın toplantısında kendisine bu olayın sorulmasına da aynı çirkinlikle cevap verip, tüm kameraların kayıtlarda olduğu o an alenen küfür edip, küfür niteliği taşıyan hareketleri sergiledi. Bana bunlar yapıldı iddiasıyla. Yapılmışsa yapanın ayıbıdır ama bir teknik direktör dönüp taraftara bu çirkinliği yapamaz, yapmamalı.
Bana şunları şunları dediler diye İngilizce olarak küfürleri söylerken tercüman arkadaşın kızardığına ve çevirirken Türkçe karşılığını söylemekten utandığına şahit olduk.
Bu konuda ilgililerin görevini yapacağından şüphe etmiyorum. Ama Smudica ve basit egosu Antep'e asla yakışmıyor.