Dün Konyaspor sadece bir kongre yapmadı.
Dün Konya, belki uzun süredir ilk kez bir konuda birlik olmayı başardı.
O yüzden bu kongre sıradan bir devir - teslim töreni değil; şehrin kalbinde atmış bir dayanışma iradesidir.
Evet, bir Ömer başkanı uğurladık; bir başka Ömer’i göreve getirdik.
Ama esas olan sadece isimler değil, yükü omuzlayanların niyeti, samimiyeti ve vizyonudur.
Özlenen bir manzara vardı dün stadyumda.
Genelde bu tür kongreler Konya’da sancılı geçer.
Kimin başkan olacağı haftalarca belirsiz kalır, yönetime talip çıkmaz, salonlar eksik kalır, siyaset mesafeli durur.
Ama bu kez tablo farklıydı.
İktidarı, muhalefeti, belediyesi, odaları, STK’ları, taraftar grupları…
Kongrenin yapıldığı stadyumdaydı.
Bir aradaydı.
Ve belki de uzun zaman sonra Konyaspor sayesinde tüm meselelerimizde birlik olmaya dair umutlar yeniden filizlendi.
Gidenlere Teşekkür, Gelenlere Kolay Gelsin
Eski başkan Ömer Korkmaz ve yönetimine teşekkür etmek boynumuzun borcudur.
Zor bir dönemde görevi devraldılar.
Küme düşme hattındaki takımı ligde tuttular.
Belki daha yukarılar da mümkün olabilirdi, evet. Ama şu gerçek unutulmasın: Ellerinden geleni yapmaya çalıştılar.
Vefasızlık bu ile yakışmaz.
Şimdi ise yeni bir sayfa açılıyor.
Ama bu sayfanın sayısız satırında şu kelime yazıyor: Zorluk.
Önümüzde Zor Bir Sezon Var
Yeni yönetimin işi kolay değil.
Konyaspor’un mali yapısı alarm veriyor.
Transfer yasağı var.
Gidecek oyuncular var, alınması gerekenler var.
Teknik direktörle devam mı edilecek, değişim mi yaşanacak?
Tüm bunlar netleşmeyi bekliyor.
Ama ne olursa olsun, bu süreçte en çok ihtiyaç duyulan şey şu:
Güven ve İstikrar.
Avrupa mı? Önce Ayakta Kalmak!
Bazen kulağa hoş gelen sözler edilir:
“Avrupa kupaları hedeflenmeli…”
İyi de… Gerçekçi olalım.
Anadolu’da Avrupa hedefi koyan her kulüp, ertesi sezon ligde kalma mücadelesi veriyor.
Öncelik belli: Mali istikrar. Ligde kalıcılık.
Ve şehirle bütünleşmiş bir yapı.
Zaten bu çizgiyi, dünkü kongrede AK Parti İl Başkanı Fatih Özgökçen de net bir şekilde koydu:
“Mali sorunlarını çözmüş ve küme düşme korkusu olmayan bir takım hedefimiz olmalı.”
Evet, doğru hedef bu.
Gerisi sabır, destek ve sağduyu ister.
Taraftara Düşen Rol
Şimdi top biraz da bizde.
Yani taraftarda, yani şehirde.
Bu kulüp sadece yöneticilerle, hocalarla, futbolcularla yönetilmez.
Tribün ne kadar dolarsa, yürekler ne kadar kenetlenirse, takım o kadar büyür.
Konya bu sezon sadece futbol konuşmasın, sahiplenmeyi konuşsun.
Bu sadece bir futbol meselesi değil, bu şehrin marka değeridir.
Bu şehrin geleceğe dair özgüven sınavıdır.