Yeni bir yıl daha geldi.
2023, acının ve gözyaşının dinmediği bir yıl oldu. Ülkemiz tarihin en büyük depremi ile sarsıldı. Dünya ise Gazze soykırımı sınavıyla imtihandaydı. Maalesef dünya Gazze imtihanını kaybetti. Batı her zamanki gibi katil İsrail’den yana tavır aldı. Müslüman ülkelerin itirazları ise soykırımı sonlandırmaya yetmedi.
2023’e gözlerini ve kulaklarını kapatanlar 2024’ü coşkulu eğlencelerle karşılıyorlar.
Şu saatlerde kimi ülkeler 2024’ü karşıladı bile. Zil zurna kafalarla, bitmek tükenmek bilmeyen ihtiraslarla, danslarla, oyunlarla hoşgeldin eğlencesiyle…
İsrail mi? Ha onun 2024’te de Allah belasını versin.
Yeni yılın ilk saatlerine doğru ellerimiz semada…
“Yıkılasın israil! Enkazını göreyim. Sana ülke diyenin yüzüne tüküreyim." duasındayız. Allah dualarımızı kabul eylesin (Amin)
Tam da Türkiye Yüzyılı’nın başladığı saatlerdeyiz. 2023’de olduğu gibi siyonizmin ve batının yine hedefindeyiz. 15 Temmuz’da, gezi kalkışmasında başarılı olamayanlar, gözlerden uzak yerlerde, süper kupayı süper tişört krizine çevirip yeni bir kalkışma yaptılar. Sonuç değişmedi. Yine hüsrana uğradılar.
Ve hep hüsrana uğrayacaklar.
Hiç kimse İslam dünyasının lideri Türkiye’yi durduramayacak.
Ne 2024’de… Ne 2025’de… 2026’da…