Tam bir haftadır kazanılmışların bir bir elden gittiğine şahit oluyoruz.
Bundan sandığa gitmeyenler kadar CHP’nin değirmenine su taşıyanlar da sorumlu.
Üç liralık hesap yapanlar, olduğunda son kuruşuna kadar veren bir iktidarı çok çabuk unuttu.
Bu ülkede erken yaşta emeklilik kabul edilemez demeyenler, kendilerini emekli ettirip oyla terbiye yoluna gittiler.
Ama unuttular!
CHP’nin kıtlık,
CHP’nin kuyruk,
CHP’nin yokluk,
CHP’nin açlık getirdiğini.
CHP demek SSK’yı batırmak demek.
CHP demek başörtüsü zulmü demek.
CHP demek imam hatip düşmanlığı demek.
CHP demek borç demek.
CHP demek hastanelerde rehin kalmak demek.
CHP demek Kandil ile işbirliği demek.
CHP demek teröristlerle, siyasi temsilcileriyle kol kola olmak demek.
CHP demek maaşları ödemeyen, ülkeyi 5 cente muhtaç etmek demek.
Ne tekim bakın İstanbul’a. Batı bankalarından kaç milyar dolar borç aldılar. Hizmet için mi? Hayır.
Temel atmama törenleri için. İsrafı bitirdik reklamı için bile yarım katrilyon yandaşlara para aktardılar.
İçimizde büyüyen Truva atlarına gelelim. İttifakta şirin görünenler, yerel seçimlerde kıblelerini değiştirdiler.
Biz ıslah ediciyiz iddiasıyla, Filistin’i, emeklileri bahane edip CHP ile yol yürüdüler.
Şimdi yol yürüdükleri adamlar yüzlerine bakmıyor. Yol yürüdükleri adamlar mazbata törenlerinde şampanya patlatıyor. Yol yürüdükleri adamlar iftar saatinde şişe tokuşturuyor. Yol yürüdükleri adamlar ezana küfrediyor. Başörtüsüne laf ediyor.
Babalarının mirasını pahlaşamayanlar, yeni dostlarıyla rol paylaşıyorlar.
Bakın yok olan kavimlere de ibret alın.