Futbol sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir duygu, birliktelik ve hikâye yazma sanatı.
Bu akşam Konyaspor ile Fenerbahçe arasındaki mücadelede, Türkiye futbolunun yıllardır özlemle beklediği o heyecanı bir kez daha hissettik.
Bu maç sadece bir skor tablosundan ibaret değildi; taraftarıyla, oyuncusuyla, taktik mücadelesiyle uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir futbol hikâyesiydi.
Maçın hemen başında Pedrinho’nun attığı gol, Fenerbahçe’ye tarihinin en hızlı golünü yedirirken, aynı zamanda Ahmet Çalık’ın manevi huzurunda anlam kazandı. Bu gol, sadece bir futbol başarısı değil, bir vefa göstergesiydi. Taraftarların Ahmet Çalık’ı ölüm yıl dönümünde görsellerle ve dualarla anması, futbolun bazen sadece saha içindeki mücadeleden ibaret olmadığını bir kez daha hatırlattı.
Konyaspor teknik direktörü Recep Uçar ve oyuncuları dün akşam sadece bir maç kazanmak ya da kaybetmek için sahaya çıkmadılar. Onlar, futbolseverlere güzel futbolun hâlâ mümkün olduğunu gösterdiler. 90 dakika boyunca güçlü rakipleri Fenerbahçe’ye karşı dişe diş mücadele ettiler ve sadece oyun değil, umut da verdiler. Bugün Fenerbahçe’nin sahadan galibiyetle ayrılmış olması 3 puanı hakettikleri anlamına gelmiyor. Galibiyet onlara hakemin ve VAR’ın bir hediyesi. Bu sadece FB’ye bir kıyak değil, dört büyüklerin tamamına Anadolu’da gösterilen cömertliğin daha önce defalarca gördüğümüz örneklerinden biri. Yani bugün rakip GS veya BJK da olsaydı sonuç değişmeyecekti. Adı büyük kendileri küçük bu takımlarla oynadığımız maçlarda zaten 3 puanı kafadan onlara yazıyoruz. Onun için taraftara diyorum ki üzülmeyin bugün kaybeden Konyaspor değil.
Teknik bir analiz yaptığımızda mağlubiyetin basit bir kaleci hatasının ürünü olduğunu söyleyebiliriz. Kalecimiz Slovic’in hatası belki canımızı yaktı, ama unutmayalım ki o hata, bizi birçok tehlikeli pozisyondan kurtaran kurtarışlarla dengelendi. Futbolda hatalar olur; önemli olan, o hataların ardından ayağa kalkabilmektir ve dün akşam takımımız bunu fazlasıyla başardı.
Sezonun ilk yarısını 20 puanla tamamladık. Bu, elbette beklediğimiz bir seviye değil. Küme düşme hattının hemen üzerinde bulunmak endişe verici olsa da bu takımın dün akşamki gibi mücadele ettiği sürece daha yukarılara çıkacağına inancımız tam. Ancak bu inancın gerçeğe dönüşebilmesi genel kurul çıkmazını aşmamıza bağlı. Ayın 15’inde yapılacak kongre, sadece bir seçim değil, Konyaspor’un geleceğini şekillendirecek bir dönüm noktası olacak. Bu şehir, bu takımı ileriye taşıyacak bir formül bulunmalı.
Konyaspor’un önümüzdeki haftaki rakibi Kasımpaşa. Göztepe karşısında aldıkları ağır mağlubiyetin ardından, bizimle oynayacakları maç onlar için bir reaksiyon fırsatı olacak. Bu yüzden dikkatli olmalıyız. Dün akşamki mücadele ruhunu sürdürmek ve deplasmanda galibiyetle dönmek sadece moral değil, aynı zamanda özgüven kazanmamız açısından da kritik önem taşıyor.
Eğer bugünkü gibi oynarsak VAR ve hakemler dışında yenemeyeceğimiz bir takım yok.