Cumhurbaşkanı ve Maliye Bakanı Haziran’dan sonra dezenflasyon sürecine girileceğini söylüyor.
Piyasalarda da bunun emarelerini görülüyor. Fiyatlar artık eskisi kadar artmıyor. Piyasanın ateşinin düşmekte olduğu kesin.
Tam ‘artık her şey düzeliyor’ diye düşünürken Konya’da peş peşe zam haberleri gelmeye başladı.
Minibüs fiyatlarına zam.
Ekmeğe zam.
Etliekmeğe zam.
Haliyle vatandaş buna tepki gösteriyor. Nedenini anlamaya çalışıyor.
Ortada zam yapmayı gerektirecek haklı bir gerekçe yok gibi. Zira fiyatın 220 TL’ye çıkarıldığı gün etliekmeği 60 TL’ye satan da var. Bu arada son birkaç hafta içinde et yüzde 15 civarında ucuzladı. Düşük fiyattan etliekmek satanlarla görüştüm, asla zarar etmediklerini, kar ettiklerini söylediler. 220 TL’ye satanlar ise zarar ettiklerini iddia ediyor. Şimdi hangisine inanacağız. Hiçbir esnaf uzun süre zararına mal satamayacağına göre kime inanacağımız belli.
Anlamaya çalışıyoruz.
Anlayamıyoruz.
Yaptıklarının yanlış olduğunu söylüyoruz.
Anlamıyorlar.
Ama aslında ‘biz bunu hak ediyoruz’ diye haykırasım geliyor.
Evimizde mutlu huzurlu yaşarken.
Kahvaltılarımızı, öğle ve akşam yemeklerimizi evimizde ailecek yerken, şimdi kahvaltılarda dahi restoranlara gitmeye başladık. Sadece kahvaltı hizmeti veren restoranlar türedi. Bununla da yetinmedik akşamdan sabah saatlerine kadar devam eden ‘cafe’ kültürümüz oluştu. Çay, kahve, yemek, nargile, sigara… Diyorlar ki “sen etliekmeğin 220 TL olan fiyatına itiraz ediyorsun, bir de cafelerden ayrılırken ödenen rakamlara bak!”
Ne diyeyim. Siz de haklısınız.
Ancak dar gelirliyi kim koruyacak?
O kesim zaten cafelere gitmiyor. (gitmiyordur diye düşünüyorum)
Bari ayda yılda bir etliekmek yemeğe ailecek gidebilsin.
Sonunda ne kaldı elimizde Konyalılar olarak, bir etliekmekten başka?
Konyalılar da ister, en alasından kuş sütü eksik sofralarda misafir olmaya… Ama bir bedeli var.
En ucuzu etliekmek olduğu için yükleniyoruz esnafa. Unun üretim merkezi Konya, etin üretim merkezi Konya. Tüm yemeklerin en ucuz olması gereken yer Konya olmalı haliyle… Ama değil. Konya restoran fiyatlarında Türkiye’nin en pahalı illerinden…
Ha bir de Konya restoran esnafında israf adeti oluştu son yıllarda. Yemeğin önünde, ortasında, sonunda masaya konulan garnitürler… Uysa da, uymasa da masa donatılıyor. Vatandaş her birinin bir maliyet olduğundan habersiz… Sanıyor ki bu garnitürler yemeğin olmazsa olmazı… Bununla farkını ortaya koymaya çalışıyor restoran esnafı, bindiği dalı kestiğinin farkında olmadan…
Çoğu zaman asıl yemek istediği yemeğin tadını bile alamıyor müşteri. Ondan, bundan, şundan yiyelim derken karnı doyuyor. Artık buna da bir çözüm getirilmeli.
Esnaf masayı donatıp gözlerini doyurmaya çalışmamalı müşterinin. Müşteri de uyanık olmalı bu tür oyunlara prim vermemeli. Demeli ki biz buraya şu yemeği yemeye geldik, yanında başka bir şey istemiyoruz.
Çok konuşulacak konu var. Çok halledeceğimiz meselemiz var. Çok değişmesi gereken alışkanlıklarımız var.