Türkiye’yi elli yıl İran mukayeseli politikalarla eleştirdiler. Rahmetli Erbakan’ı Humeyni ile yan yana koyup, adı büyük sözüm ona ulusal gazeteler Türkiye İran olur mu korkusu ve yaftası ortaya koydular.
Recep Tayyip Erdoğan’a muhtar bile olamaz manşetleri atanlar aynı yaftalarla, aynı sorularla hep algı yaptılar.
O gün de dün de bugün de olmaz dedik. Yarın da olmaz demeye devam edeceğiz.
Neden diyeceğiz?
Çünkü İran’da hep bir balon siyaseti var. İran hep bir muamma devlet.
Tarihi boyunca küfürle hiç karşı karşıya gelmemiş. Tarihe not düşmüş son savaşları bile Irak’la..
Ama sorsan İran İsrail düşmanı, Amerika düşmanı. Ecnebi dünyanın baş belalısı… Peki öyle mi?
İnsan inanmak istiyor ama inanası gelmiyor. Ne alt veriler ne üst veriler bu düşünceleri desteklemiyor.
Üst düzey komutanı öldürülüyor.
Trump’la anlaşmalı cılız cevap veriyor.
Cumhurbaşkanının ölümü basit bir helikopter kazası olarak kayıtlara giriyor. Dünya kadar ülkenin liderini ülkesine davet ediyor, Hamas’ın lideri şehit ediliyor.
Başkentinde cinayet işleniyor. Ülkenin kalbinde dışarıdan atılan füzeyle ümmete gözdağı veriliyor.
İran 5 gün olmuş hala sessiz.
Bu sessizlik beni korkutuyor. Halkı güvende değil, ülkesine gelen misafir güvende değil, liderler güvende değil.
Ne yapsaydı yani diyenleri duyar gibiyim.
Siz olsanız ne yapardınız? Sorumlu devletler ne yapar? Haniye namustur.
Haniye’yi başkentinde koruyamıyor şehit ettiriyorsan, yetim bıraktırdığın Gazze’ye namus borcun var demektir.
İran’ı nasıl bilirsiniz diye soranlara ne diyelim?