Deplasmandan 1-0’lık bir galibiyetle dönen Konyaspor, alınan 3 puanla altın değerinde bir kazanç sağladı. Ancak oyunun geneline baktığımızda bu galibiyetin sadece bir skor tablosu başarısı olduğunu söylemek mümkün. Sahadaki performans, oyunun kalitesi ve yeni teknik direktörün takıma etkisi perspektifinde baktığımızda maalesef olumlu sinyaller aldığımızı söyleyemeyiz.
Tansiyonu düşük, keyif açısından zayıf bir karşılaşma. 90 dakikanın tamamına baktığımızda, Konyaspor’un teknik direktör değişikliği sonrası oyununda büyük bir farklılık oluşmadığı açıkça görülüyor.
Teknik direktör değişikliği sonrası takımın daha dinamik, daha organize bir oyun sergilemesini beklerdik. Ancak Recep Uçar’ın şu ana kadar bu etkiyi sağlayamadığı ortada.
Açık konuşmak gerekirse, Recep Uçar’ın göreve getirilmesinin başından beri doğru bir tercih olmadığını düşünüyordum. Yeni bir teknik direktör seçimi yapılacaksa, bu ismin daha farklı bir profil olmasını beklerdim. Bugün gördüğümüz performans, bu düşüncemi doğrular nitelikte. Ancak yanılmayı da ümit ederim. Çünkü hepimizin ortak hedefi, Konyaspor’un daha iyi bir noktaya gelmesi.
Rakip Adanademir’in içinde bulunduğu durum, galibiyetimizin oyun açısından ne denli anlamlı olduğunu sorgulamamıza neden oluyor. Yönetim bazında yaşanan sorunlar, başkanın istifası ve saha içindeki kötü gidişatla rakip ligin son sırasına demir atmış durumda. Sadece 2 puanla ligin dibinde yer alan bir takımla oynarken daha etkili bir oyun sergilemek gerekirdi. Bu tabloya rağmen Konya Spor’un tatmin edici bir oyun ortaya koyamaması düşündürücü.
Elbette bu tür maçlara bazen sadece “puan gözüyle” bakılır. Alınan 3 puan, özellikle ligin ilk yarısında, hedeflerimiz açısından büyük bir önem taşıyor. Sezonun ikinci yarısı çok daha çetin geçecek. Tüm takımlar kadrolarını yenileyecek, belki teknik direktör değişiklikleri yapacak ve rekabet seviyesi daha da artacak. Bu yüzden, sezonun ilk yarısını mümkün olduğunca yüksek bir puanla kapatmak hayati önem taşıyor.
Şu anki tabloya bakıldığında, 25 puan barajına ulaşmak ikinci yarıya daha rahat bir şekilde başlamamızı sağlayabilir. Ancak bunun için sadece sonuçlara değil, oyuna da odaklanmamız gerekiyor. Çünkü oyun düzelmeden alınan sonuçlar sürdürülebilir değildir.
Deplasmandan galibiyetle dönmek elbette mutluluk verici. Ancak futbol sadece skordan ibaret değil. Eğer geleceğe umutla bakmak istiyorsak, takımın oyun kalitesini yükseltmesi şart. Milli arada teknik direktörün takıma etkisini artırması gerekiyor. Aksi takdirde, bugün kazandığımız puanlar yarınki zorlu rakipler karşısında anlamını yitirebilir.
Şimdi gözlerimizi geleceğe çeviriyoruz. Umarım Recep Uçar, takımı geliştirecek adımları atar ve yanıldığımı kanıtlar. Ancak bugünkü tablo, hâlâ çok çalışmamız gerektiğini açıkça gösteriyor.