Birbirinden 180 derece farklı iki yarı izledik maçta. Birinci yarıda Konyaspor oynadı, Samsunspor izledi. Maçın skoru da ona göre şekillendi ve Konyaspor birinci yarıyı 1-0 üstünlükle tamamladı.
Ancak ne olduysa oldu ikinci yarıda durum tersine döndü. Bu sefer oynayan Samsunspor idi izleyen ise Konyaspor. Samsun; ikinci yarıdaki bu olumlu futbolunun meyvesini aldı ve golü atarak beraberliği sağladı. Golden sonra her iki takımda sonucu değiştirebilecek ataklar oldu ama her ikisi de gol atmaya muvaffak olamadı.
İki takımın da oksijene duyulan ihtiyaç kadar puana ihtiyacı vardı. Puanları eşit, sıralamada altlı üstlü durumdaydılar. Galibiyet 6 puan değerindeydi. Beraberlik ise hiç birinin işine gelmiyordu.
Normal şartlarda deplasmanda kazanılacak bir puanın Konyaspor için çok büyük önemi vardı ama içerisinde bulunulan durumda 1 puana sevinilemezdi. Ne yapıp, ne edip 3 puan alınmalıydı. Ama olmadı.
Denk güçlerin mücadelesinde birinci yarıda Konyaspor ikinci yarıda Samsunspor üstündü ancak Konyaspordaki kıpırdanmayı da görmezden gelemeyiz. İyi oynadı Konyaspor. İçinde bulunduğu durumun farkında bir oyun oynadı oyuncular. Hafta içinde il yöneticilerinin yaptığı motivasyonun bu iyi oyunda payı olabilir.
Daha dikkatli olabilseydik birinci yarıda başka goller de atabilirdik. Birinci yarıda bir penaltımızın verilmediğini düşünüyorum. Hakemlerin çok tartışıldığı şu günlerde maçın genelde iyi yönetildiğini söyleyebiliriz.
Hakan Keleş, “Birinci devre alabileceğimiz kadar puan almaya çalışacağız, sonra transferlerle daha iyi bir ekip kuracağız” gibilerinde sözler söyledi maç sonunda. Burası önemli. Transfer, transfer, transfer.
Bence bugünden sonraki 1 numaralı gündemimiz transfer olmalı. Bu işin başka çıkarı yok. Elimizi çabuk tutmalıyız. Şimdiden görüşmeler yapılmalı. Ara transferin ilk günlerinde kim alınacaksa alınmalı. Son günlere bırakılmamalı.
Yönetimi Hakan hocaya zamanında kulak vermeye çağırıyorum.