Süper Lig’de 19 takım mücadele verecek. Takımlar arasındaki güç farkı öyle bir raddeye geldi ki artık futbolu zevk için izlemek imkânsız hale geldi. Geçen yıl Şampiyon olmak için iki takım mücadele verdi. Galatasaray ve Fenerbahçe… Yıl boyunca Türk medyasında yayımlanan haberlerin kahır ekseriyeti bu iki takım ile ilgiliydi.
Bu yıl da durum farklı değil. Henüz sezonun başındayız. Oynana dört hafta gösterdi ki 3 takım şampiyonluk, iki takım Avrupa’ya gitmek, diğer kalan 14 takım ise düşmemek için oynayacak. Dünyanın hiçbir liginde böyle bir durum yok.
Türkiye’de ya şampiyonsunuz ya da hiç. Ligi liderin sadece 2 puan gerisinde bitiren takımın yıl boyunca verdiği mücadelenin hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Böyle bir anlayış olmaz, olmamalı.
Ligin bir takımı 100 milyon değerindeki bir futbolcuyu transfer ederken diğer birçok takımı borcundan dolayı transfer tahtasını dahi açamıyor. Alınan o bir futbolcunun değeri Türkiye ligindeki 14 takımın tamamının değerinden fazla…
Lig daha başlamadan hakemler konuşuluyor. Sanki hakemler sadece iki takım için var. Ya bir takımı şampiyon yapacaklar ya diğerini ikinci. Peki, geriye kalan diğer 17 takım. Bu takımların oynadığı oyunlarda hakemler hiç mi hata yapmıyorlar?
Spor programlarına göz atıyorsunuz, varsa yoksa 3 büyük takım. Devletin kanalı dahi spor programının yüzde 90’ını o üç takıma ayırıyor, geriye kalan yüzde 10’unu diğer tüm takımlara…
Ligin dördüncü haftasında manzarayı umumiye maalesef bu.
Peki, böyle bir ortamda oynanan oyuna futbol denir mi? Maç izlemeye gidenler gerçekten maç mı izliyorlar? Hayır maç izlemiyorlar. Üzülerek belirteyim ki gidip kahrolup geliyorlar. Küfrün, hakaretin, rezaletin bini bir para…
Üzülüyorum her hafta takımına destek vermek için koşup stada gidene…
Üzülüyorum hafta boyunca takımının oynadığı oyunu konuşana…
Üzülüyorum kar, kış, sıcak, soğuk demeden deplasman deplasman dolaşana…
Üzülüyorum aldığı asgari ücretle takımına destek olmak için bilet alana…
Durum bu da, otoriteler ne yapıyor?
Onlar fildişi kulelerinde oturup bolca kritik yapıyorlar.
Anlamsız, içi boş, hiçbir sonuç doğurmayan kritikler.
Bir de reytingini yükseltmeye çalışan ağzı bozuk, kültürsüz yorumcular var.
TV kanallarından aldıkları maaşlarını çapsızlıklarına borçlu olanlar…
Sahi kim izliyor onları?
Hata biraz da bizde değil mi?
İzlemesek o ekranlarda olmayacaklar.
Yeni bir sezon başlarken yine ‘bindik bir alamete, gidiyoz kıyamete… ‘
19 takımdan 14’ünün küme düşmemeye oynayacağı bir ligimiz var. Şükredecek miyiz, kahredecek miyiz? Bilemedim.