Sosyal medya artık hayatımızın bir parçası. Çünkü teknoloji günlük hayatımızı çok fazla kolaylaştırıyor. Fotoğraf çekiyor, paylaşıyor, yeni arkadaşlıklar kuruyor, tanıdıklarımızla buluşuyor, yakınlarımızla anında görüşebiliyoruz.
Diğer taraftan tanıdığımız, sevdiğimiz insanlarla aramızı da bozabiliyoruz. İnsanlar sosyal medyada bazen günlük olaylar, siyaset, ekonomi ya da toplumsal konularda görüşlerini paylaşabiliyor. Takip eden insanlar da bu paylaşımların altına yorum yapabiliyor. İşte burada gerçek hayatta yüz yüze olduğumuzda daha nazik davranacağımız ya da belki sessiz kalacağımız, gülümseyip geçebileceğimiz konulardaki paylaşımların altına ağır eleştiriler, kırıcı ifadeler, hakaretler bile yazılabiliyor.
Bunun sebebi sosyal medyayı gerçek hayatın yaşandığı bir alan gibi algılamamız. Halbuki oradaki insanlarla yüz yüze değiliz. Arada bir aracı var. Kullandığımız platform sanal bir ortam oluşturuyor. Bu sanallık her ne kadar gerçeğe yakın olsa da gerçeğin kendisi değil. Doğal bir ortam değil sosyal medya. Whatsapp’ta bir arkadaşımızla yazışırken kendimizi tam ifade edemememizin ve bu nedenle kırgınlıklar oluşmasının sebebi de tam olarak bu. Emojiler bu konuda bizi biraz rahatlatsa da kişisel ilişkilerin tamamen yazı ile sanal ortamlardan ilerletilmesi olumsuz sonuçlara yol açabiliyor.
Bu yüzden sosyal medyada tanıdıklarımıza ya da takip ettiğimiz insanlara karşı daha hoşgörülü ve sabırlı olmalıyız. Uyarılarımız olacaksa da gerekirse özelden yapmalı, herkese açık yorumlarımız da daha özenli, sabırlı ve hoşgörülü olmalı.