Galatasaray deplasmanından alınan bir puanın beni son derece mutlu ettiğini belirterek başlamak istiyorum. Sizlerle buluştuğum ilk köşe yazımda Aykut Kocaman’ın özel bir planı olması gerektiğinden bahsetmiştim. O plan bizlerin yüzünü güldürdü. Gayet disiplinli ve ne oynadığını bilen bir takımımız vardı. Galatasaray’a son vuruşlarda ciddi anlamda set ördük. Onların baskı kurduğu anlarda pozisyona sokmayarak iştahlarını kestik.
Maçın ikinci yarısında gelen gol her ne kadar Galatasaray’ı biraz daha iştahlandırsa da Konyaspor iyi bir duruşla onlara o fırsatı vermedi. Aksine Konyaspor’un biraz daha risk alması rakip sahada daha iyi ve daha seri pas yapmasına neden oldu. Seri’nin yapmış olduğu hareket için çıkan kırmızı kart kesinlikle doğruydu. Burada VAR hakemlerinin devreye girmesi ile adalet yerini bulmuş oldu. Kırmızı kart sonrası Konyaspor’un baskısı daha da artarak devam etti. Rakip ceza sahası çevresinde çok iyi kümelenerek iyi oyun çeviren Konyaspor, aradığı golü uzatma dakikalarında bularak bir puanı hanesine yazdırdı. Oyuna baktığımızda da birer puanın adil olduğunu düşünüyorum. Galatasaray’ın son dakikalara eksik girmesinin Konyasporumuz için büyük bir avantaj oldu.
Konyaspor’da tüm oyuncularımızı beğendiğimi belirteyim. İlk haftanın en etkisiz ismi Bajic bu maçta da sahanın etkisiz ismiydi. Oyuncularımızın tamamını beğendim ama golün sahibi Jonsson oyunun genelinde bir tık daha iyiydi. Son pozisyonda iki oyuncumuzun anlaşmazlığına sitem ettiğimiz an şans yanımızdaydı ve Jonsson’a sadece topu ağlarla buluşturmak kaldı. Oyun tarzımız ve takımın maçın son anına kadar ayakta kalması Konyaspor adına güzel bir gelişme diyebiliriz. İlk hafta kaybettiğimiz iki puanı Galatasaray deplasmanından aldığımız puanla ve moral seviyemizin yükselmesi ile telafi etmiş olduk. Konyaspor’umuzu ve Aykut Kocaman’ı yürekten tebrik ediyorum.