Biyoloji bölümü mezunu olmam sebebiyle, öğrenim gördüğüm süre boyunca biyolojik olayların bir kısmının insan sosyolojisi ile birebir örtüşmesi beni her zaman etkilemiştir ve bir olayı tanımlamada hangi kelimeyi kullansam diye düşündüğümde aklıma her zaman biyolojik terimler gelmiştir. Gelelim bugünkü yazımızın başlığı olan ‘’OTOFAJİ’’nin tanımına. Otofoji kavramı, 1960 yıllarında yapılan bir takım araştırmayla ilk defa fark edilmiştir. Hücrenin yaşlanmış ve bozulmuş yapılarının, hücrenin kendi lizozomu (Hücrenin sindirim organeli) tarafından sindirilmesi anlamına gelen Otofaji, Antik Yunanca da ‘kendisini yemek’ anlamına geliyor. Hatta kanser, tümör oluşumunu hücre fark ediyor ve otofaji ile bu hücreler sindiriliyor. Gelelim işin sosyolojik boyutuna ve bu bilimsel terimi neden toplumsal bir olayla özdeşleştirdiğime. Toplum kuralları olarak adlandırdığımız geleneklerimiz, kültürümüz ve dini kurallarımızdan oluşan bir bütün de aynı refleksi gösteriyor… Binlerce yıla sahip kadim medeniyetimiz İslam’la şereflendiği günden itibaren toplumsal kurallarımız hurafeden kopmuş ve gerçek faydaya yoğunlaşmış kurallar bütünü haline gelmiştir. Hayatın bütününe bakıldığında bir nizam görülüyor ve bu intizamı sağlayansa belki de bazen farkına varmadığımız toplumsal kurallar. Üçkâğıtçı, ahlaktan ve aile mefhumundan uzak bireyler “otofaji”ye uğruyor. Hatta bu ahlaksızlıkları kabullenen bireylerin oluşturduğu toplum düşmanı kanserler ve tümör grupları da “otofaji “den nasibini alıyor. Hücrelerin bireylerdeki hastalıklı yapılar yayılmadan müdahalesi başarıya ulaştırırken bazen zaman alıyor bazen de hücrelerin birleşerek oluşturduğu dokunun, toplumun ölümüne sebep oluyor.
Bu temizliğe zamanında başlanmasının sorunun çözümüne katkısı büyük. Bu bilimsel kavramın tüm çalışma mekanizması, başlaması için verilen emirden tutun sindirimin sonuna kadar bir planlamadan oluşuyor. Burada durumu daha da derinlemesine irdelediğimizde topluma zarar veren durum ve durumlar topluluğuna, başlangıcı hissedildiğinde anında müdahale edilmeli, kontrollü olarak sindirilmeli.
Her zaman işler yolunda gitmez… Sindirim yani otofaji için kullanılan enzim, kontrollü olarak kullanılmazsa faydası olan organellere de zarar verir ve buradan yola çıkarak da şunu eklemek istiyorum:
Yok edilecek kanserin, toplum zararlısının, ‘’zararlılarının’’ yakınında ve yöresinde olmanın da kişilere zarar vereceğini diğer organellerin ve bireylerin iyi hesap etmesi ve de buna göre davranması gerekiyor…