Anayasa değişikliği gibi durumlarda çok dikkatli davranmak gerekir. Bin düşünüp bir yapmalı…
Son Anayasa değişikliğinde 50+1’i hararetle savunanlardan biri de bendim. Yanlış düşünmüşüm.
Beni ve benim gibileri yanlış düşündüren sebepler vardı elbette. Öncesinde her cumhurbaşkanlığı seçiminde kriz yaşanır, ülke uçurumun kenarından dönerdi. 1980 ihtilalinin en önemli sebebi bir türlü cumhurbaşkanının seçilememesidir.
Rahmetli Özal’ın seçiminde, Abdullah Gül’ün seçiminde yaşanan sıkıntıları görmüştük. Bir de çift başlı yönetimden kaynaklanan krizler vardı.
Rahmetli Başbakan Ecevit ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer arasındaki kavga Türkiye’yi ekonomik krize sürüklemişti. 2000-2002 ekonomik krizinde devlet 70 sente muhtaç olmuştu.
İşte bundan dolayı bir an önce bu meselenin sorunsuz çözümlenmesi gerekiyordu. Bu değişikliği yapsa yapsa Cumhurbaşkanı Erdoğan yapardı ve nihayetinde yaptı.
Geçmişte yaşanan bu sorunlar yeni anayasa değişikliğinde sağlıklı düşünmemizi engelledi haliyle. Siyasiler, gazeteciler, halk ve hatta Anayasa profesörleri aynı şeyi düşündü. Halkoylamasına gidildi ve sistem değişti.
Aradan geçen sürede gördük ki, çift başlılıktan kurtulmak iyi oldu. Ancak 50+1 için aynı şey söylenemez. Çünkü 50+1’i geçebilmek adil olmayan pazarlıklara neden oluyor. Yüzde 0.1’lik bir partiye dahi boyun eğiliyor. Popülist vaadler cabası…
Bizim zamanımızda üniversite ikinci sınavından önce tercih yapılmaktaydı. Öğrenciler kaç puan aldığını bilmeden tercih yapıyor, o da büyük mağduriyetlere sebep oluyordu. 50+1 aynen böyle bir şey. Bir aday tek başına yüzde 49 alsa seçilemiyor, 10 parti yüzde 50+1 alsa aday seçtirebiliyor. Sonra da tıpkı Kılıçdaroğlu gibi 8 yardımcılı cumhurbaşkanlığı vaadleri söz konusu oluyor. Teröre destek veren partilerle koalisyonlar kuruluyor.
Böyle olmamalı. Devletin geleceği böyle absürt bir kurala kurban edilmemeli. Bu meseleye bir çözüm bulunmalı. Çözüm en yüksek oyu alanın cumhurbaşkanı seçilmesidir. Mecliste çoğunluk için ise koalisyon yapılabilir.
Ben de Erdoğan ile aynı fikirdeyim. Yapılması düşünülen yeni sivil anayasa büyük fırsat. Yüzde 50+1 gerçekten artık beka meselesi haline gelmiştir.
Yeni anayasa ile ilgili bir de önerim var. Olabildiğince kısa olmalı. Her şeyi anayasaya koyup sonra gerektiğinde değiştirememek akıl işi değil.