Evet karışabilir.
Dünya, demokrasinin jandarması kabul edilen Amerika Birleşik Devletleri’ndeki olan bitenleri hayret ve şaşkınlıkla takip ediyor.
Bize, meclis binasının basılıp, ortalığın darmadağın edildiği bir görüntü izletilseydi, “üçüncü dünya ülkelerinden biridir” diye aklımızdan geçirirdik. Üçüncü dünya ülkelerini aratmayan görüntülere şahit olduk Amerika’da…
Bir de konuşulan iddialar var.
Seçime hile karıştırıldığı ile ilgili.
Amerika, seçimler ve hile… Bu üç kelime asla yan yana getirilemezdi. Çünkü böyle bir şey Amerika dışında bir yerde olurdu ve ona da Amerika müdahale ederdi.
Ama şimdi durum hiç de öyle değil.
Hilenin, müdahalenin, seçim sonu hazımsızlığın, kavga ve gürültünün olduğu adres ABD.
Tüm Amerika diken üstünde.
Herkes yarın neler yaşanabileceğini sorguluyor.
Başkent Washington’da olağanüstü hal durumu var.
Tehditler gırla gidiyor.
Trump’un seçimden sonra başka bir ülkeye kaçabileceği iddiası konuşuluyor.
Biden’in başkanlık koltuğuna oturur oturmaz ‘öç alma’ hissiyle hareket edebileceğinden endişe ediliyor.
Silahlı gruplar çeşitli vesilelerle bazı eylemler gerçekleştiriyor.
Yarın ortalık karışır mı?
Karışabilir.
‘Küresel güç’ ölçekli devletler bir karışırsa pir karışır. Diğer devletlerden herhangi birinde olsa, ABD devreye girer bir şekilde sorunu çözer. Tehdit ederek, aba altında sopa göstererek, bizatihi müdahale ederek…
Peki, Amerika karışırsa ne olacak? Kim Amerikalılara dur diyecek? Kim ortalığı sakinleştirmeye çalışacak?
Rusya mı? Çin mi? Türkiye’mi?
Bu sorunun maalesef cevabı yok.
Yarın olsun, bakıp göreceğiz.
Ne olur, ne olmaz onu bilemeyiz ama bildiğimiz bir şey var.
Amerika’da artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.