Okullar uzun bir aranın ardından kapılarını yeniden açıyor öğrencilere… Sağlık dolu bir yıl olsun inşaallah.
Sınav endeksli öğretim anlayışından bir vazgeçebilsek… Çocuklarımıza günlük hayatta kendilerine lazım olabilecek bilgileri verebilsek keşke…
Birkaç saatlik iki sınavın dışında hiçbir zaman kendilerine lazım olmayacak bilgilerle dolduruyoruz çocuklarımızın kafasını. Haliyle, çocuklar o bilgilerin önemli olduğunu düşünüyor. ‘Önemli olmazsa neden bize öğretsinler ki…? ’ diye düşünüyor. Haklılar.
Mesela ne öğretsinler diye sorarsanız…?
Mesela, güncel konu olduğu için günlük hayatta kendilerine lazım olabilecek kadar sağlık bilgisi… Hijyeni, enfeksiyonlar karşısında neler yapmaları gerektiğini, ateş ölçmeyi, tansiyon ölçmeyi, iğne yapmayı, sağlıklı beslenmeyi, insan vücudunu, insan psikolojisini….
Mesela, günlük hayatta kendilerine lazım olabilecek kadar teknik bilgiyi… Tornavida kullanabilmeyi, çivi çakabilmeyi, odanın lambasını değiştirebilmeyi, küçük yaralamalar karşısında nasıl davranacağını öğrenmeyi, afet durumunda neler yapması gerektiğini bilebilmeyi, yalnız kaldığında birkaç yemek yapabilmeyi, lazım olabilecek ev aletlerini kullanabilmeyi…
Mesela, imanını kurtarabilecek kadar dini bilgiyi… Din düşmanları ile din bezirgânlarını birbirinden ayrıt edebilecek kadar dini bilgiye sahip olabilmeyi… İsimleri farklı ama amaçları aynı olan bilumum terör örgütlerinin kim veya kimler tarafından kurulduğunu öğrenip, vakti geldiğinde onlarla ve arkasındakilerle mücadele etmenin iman borcu olduğuna inanmayı…
Mesela, kendini, ülkesini, dünyayı tanıyabilmeyi…. Ahlaklı ve insancıl olabilmeyi, çeşitli yollarla millet ve devlet düşmanlığı yapanları ayrıt edebilmeyi, (özellikle internet ve sosyal medya) bunlara gerektiğinde gerekli cevabı vermenin vatan borcu olduğunu bilebilmeyi…
Vb, vb………….
Yukarıdakilere siz de eklemeler yapabilirsiniz.
Y kuşağı deyin, Z kuşağı deyin… Adına ne derseniz deyin. Onlar bizim gençlerimiz, onlar bizim çocuklarımız. Eğer oturduğumuz yerden onları suçluyorsak, ‘olmaz bu gençlerden…!’ diyorsak, meseleyi kavrayamamışız demektir.
Kavramamakta da haklı mıyız, bilmem. Onların baba ve dedeleri olarak bizler de aynı veya benzer eğitim sisteminin ürünleri değil miyiz?
Buradan açıkça yazıyorum. İlk ve orta öğretimde esas olan okumayı ve dört işlemi öğretmektir. Gençlere bu iki temel esas üzerinde mantık kurdurabilmek, eğriyi doğrudan ayrıt ettirebilmek, dünyanın gidiş yönünü kestirtebilmektir.
Yoksa yazık olur. Verilen emeğe, yapılan masrafa, harcanan zamana…