103 emekli amirale rahat batmış olmalı. Oturmaktan sıkılmışlar, ‘bir bildiri kaleme alalım’ demişler.
Sanırım beyinleri de sulanmış olmalı ki, Türkiye’yi eski Türkiye sanmışlar.
Kendilerini devletin sahibi, sivil iktidarı da emir erleri bildikleri, ‘vur ensesine al elindekini’ mantığında yazdıkları o kadar belli ki…
Montrö Boğazlar Sözleşmesi niye tartışılıyor muş…?
Sosyal medyada gezen bazı görüntüler kendilerini rahatsız etmiş miş….
Vay be.
Adamlara bak.
Bu nasıl bir rahatlık?
Bu nasıl bir cüret?
Bu nasıl bir edepsizlik?
Bu nasıl bir had bilmezlik?
Vallahi sizin gibi o kadar çok had bilmez tanıdık ki, şimdiye kadar…
Türkiye’nin tarihi had bilmezlerle ve onların hazin sonları ile dolu.
Sonuncusunu 15 Temmuz’da yaşadık.
15 Temmuz’da bu zihniyetin kökünü kazıdığımızı sanmıştık. Meğer yanılmışız. Kazı kazı bitmiyor. Atalarımız boşuna söylememişler, “su uyur düşman uyumaz.” Düşmanı uzaklardan aramaya gerek yok, maalesef içimizdekiler yetiyor…
Sormak lazım.
Bu bildiriyi kimin adına yayınladınız.
Eğer, ‘millet adına yayınladık’ diyorsanız. Milletin böyle bir şeyden haberi yok. Sizden dahi haberi yok. Sizi emekli olmuş, devletin verdiği yüksek maaş ve imkânlarla günün gün ediyor diye biliyor.
Yok eğer ‘kendi adımıza yayınladık’ diyorsanız. Siz kimsiniz? Ne haddinize? Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş iktidarlar eli ile yönetilir, emekli amiraller eliyle değil. Anayasa’dan dem vurmuşsunuz ya… O dem vurduğunuz Anayasa böyle diyor. ‘Türkiye’yi Amiraller yönetir’ diye bir madde yok. Bre gafiller…!
Yok yok.. Biz bu filmi biliyoruz, izledik. Sonu da herkesin malumudur.
1960’da yaşadık. 27 Mayıs’ta yaşadık. 12 Mart’ta yaşadık. 12 Eylül’de yaşadık. 28 Şubat’ta yaşadık. 15 Temmuz’da yaşadık.
En çok muhalefeti merak ediyorum. Bakalım ne diyecekler bu bildiriye.
Türk milleti 15 Temmuz’a kadar figüranı olduğu darbe ve darbe girişimleri filmlerinin artık figüranı değil. Roller değişti. 15 Temmuz’da millet başrole geçti. Yeni rolünü kimseye bırakacak niyeti de yok. Bunu böyle bilesiniz. Artık Türkiye’nin geleceğini belirleyecek senaryoların metin yazarı da, yönetmeni de, başrol oyuncusu da bizatihi milletimizin kendisi ve kendi eliyle seçtikleri. Size bundan sonraki filmlerde figüranlık rolü bile yok. Kusura bakmayın.
Özetle… Oturun oturduğunuz yerde. Burada size ekmek yok….