Kedini ilerici, demokrat, ilim ehli, kültürlü sanan acziyeti yaşından büyük biri bir bayanın örtüsüne dil uzatıyor.
Hem de ilim, irfan ve hoşgörü başkenti Konya’da…
Örtülü bayan görüntüde olmadığından dolayı göremiyoruz.
Üzerinde nasıl bir kıyafet olduğunu tahmin edemiyoruz. Ama söz arasında ‘peçe’ geçiyor.
Kendini bir şey sanan ileri yaşlarda olduğu görüntüsünden anlaşılan zavallı insan saldırıyor da saldırıyor.
Karşısındakine “Burası Arabistan değil, kıyafetini düzelt.” diyerek tacizde bulunan adam devam ediyor.
“Sizde ilim yok, teknik yok, sanat yok, teknoloji yok, sanayi yok.”
Allah’tan örtülü bacım en güzel cevabı veriyor.
“İlim örtüye saldırmakla mı olur? Burası Osmanlı toprağı.. Benim nenem bu toprakları bu örtüyle aldı..Çanakkale’yi kazanan annelerimiz mini etekli miydi...? Hani siz demokrasi diyordunuz, demokrasi başkasının hayatına saygılı olmayı gerektir miyor mu? Benim kanuni hakkım bu…Kanunları da bilmiyorsunuz.. Siz önce gidip kanunu okuyun. ” gibilerinden, saydırıyor.
Hay ağzına sağlık bacım. Ne de güzel cevap verdin. Adam nasıl da ağzının payını aldı.
Artık bunun üzerine yazılacak, çizilecek, konuşulacak bir şey yok.
Sen gereğini yaptın.
Hem hakikati konuştun, hem de demokrasi dersi verdin.
Sonrasında polis geliyor.
Adam pişkin mi, pişkin… Edepsiz mi edepsiz. Hala karşı taraf suçluymuş gibi davranıyor.
Hani derler ya, “Yaşından başından da mı utanmıyorsun?”
Utanmıyor.
Hiçbir şey olmamış gibi arkasını dönüyor. Sonrasında ne oluyor, bilmiyoruz.
Konu hukuka intikal ettirildi mi, malumatımız yok.
Biz; İzmir’de, İstanbul’da sair yerlerde bu tür tacizlere alışmıştık. Ancak Konya’da ilk defa oluyor.
Veya ben ilk defa rast geldim.
Vay be…
Konya’da…
Hiçbir şey demiyorum, bu ve benzeri meczuplara. Kim ne derse desin, bu kervan yürüyecek. Ne diyor din gününün sahibi: “Hak geldi batıl zail oldu.”