İstanbul Büyükşehir Belediyesi himayesinde gerçekleştirilen manadan uzak Mevlana’yı anma programına tepkiler devam ediyor.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ilk gün sosyal medyada yaptığı açıklamadan sonra dün de Mevlana’nın 22.kuşak torunu Işın Çelebi Hanımefendi ile birlikte Mevlana Türbesini ziyaret ederek bir Şehr-ül Emin’e yakışır şekilde tepkisini sürdürdü.
Tepkiye daha başka kişi ve kuramlar da katıldı.
Tepkiler Konya ile sınırlı kalmadı. Türkiye’nin de gündeminde bu konu vardı.
Konya milletvekillerinin konuyu meclise taşıyacaklarını düşünüyorum.
Çünkü mesele sadece Mevlana ve sema ile ilgili değil.
Kur’an-ı Kerim’in Türkçe okunması başlı başına bir skandal. CHP’nin genlerinde mevcut bu hastalıklı durum, çeşitli bahanelerle hortluyor.
Konu dün basın toplantısında CHP sözcüsü Faik Öztrak’a da soruldu. Öztrak, "Şunu ifade edeyim; biz bu inanç, yaşam tarzı ve kimliklerin siyasetin malzemesi yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bunu hem inanç sahipleri hem de ilgili otoriteler konuşur" şeklinde kaçamak bir cevap verdi.
Kur’an-ı Kerim’in Türkçe okutulması ve kadınlı erkekli sema ayini siyaset olmuyor da, bunu sormak mı siyaset oluyor? Anlayamadık.
Yıllar önce katıldığı bir Şeb-i Arus’ta konuşan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in bugünkü Hazreti Mevlana’yı anlatan çok güzel bir sınıflaması vardı. Görmez, “Günümüzde üç Mevlana var. Özlenen Mevlana, Gizlenen Mevlana, İzlenen Mevlana..” şeklinde içlerini de doldurarak meseleyi güzel bir şekilde anlatmıştı.
Evet, birincisi hepimizin özlediği Mevlana. En saf en doğal haliyle…
İkincisi gizlenen Mevlana. Bazılarının sözlerini kırparak veya farklı bir şekle sokarak anlatmaya çalıştığı Mevlana.
Üçüncüsü ise izlenen Mevlana. Yani meselenin sadece Sema boyutu. Gelip semayı izleyerek, Mevlana’yı anladığını zannedenler gibi..
Şimdi bir dördüncüsünü eklemek lazım. CHP’nin Mevlana’sı…
Yıllar önce bir başka üstad şöyle değmişti: “Herkes semazenlerin başları dönmeden nasıl sema ettiklerini soruyor bana… Kimse niçin döndüklerini sormuyor.”
Niçinine bir odaklanabilsek, çok şey değişmiş olacak.
Kur’an-ı Kerim-i Türkçe okuyanlara tavsiyemiz Hazreti Mevlana’nın şu sözlerini de Türkçe okuyup anlamaya çalışsınlar. Anlasınlar Hazreti Mevlana kimlerden şikâyetçiymiş.
Men bende-i Kur'ânem eger cân dârem
Men hâk-i reh-i Muhammed muhtârem
Eger nakl kuned cüz in kes ez güftârem
Bizârem ez u vez an suhen bizârem
(Ben yaşadığım müddetçe Kur'ân'ın bendesiyim.
Ben, Muhammed Mustafa'nın yolunun toprağıyım.
Biri benden bundan başkasını naklederse
Ondan da şikayetçiyim, o sözden de şikayetçiyim.)