Saflar netleşiyor. Bir asra yakın zamandan bu tarafa, terör devleti İsrail'in bölge insanına yapmış olduğu zulme bütün dünya şahit oldu. Ancak maalesef, dünyada güç sahipleri algı operasyonlarıyla burada asıl zulme uğrayanın İsrail olduğunu pompaladılar bütün dünyaya. Ve inanır mısınız, bazı İslam ülkelerinde dahi bu yalana, bu algı operasyonuna inananlar oldu. Şimdi işte, yeniden böyle bir algı operasyonunun içerisindeyiz. Olağanüstü güçleri ile algı operasyonlarını başlatmış durumdalar.
Netanyahu'nun yeniden başbakan olduğu şu 7-8 aylık sürede , Filistin topraklarında 200'ün üzerinde Filistinli veya Müslüman şehit edildi. Netanyahu'nun politikaları belli. Netanyahu, bölgede Müslüman varlığına asla müsaade etmeyen birisi. Netanyahu, radikal Yahudilerin savunmuş olduğu fikirlerin uygulayıcısı. Anladığı bir tek dil var. Şiddet, zulüm, soykırım… Savunduğu tek formül;Filistinli Müslümanların ya yok edilmesi veya bölgeden sürülmesi. Nihayetinde son aylarda yaşanan onca cinayete ve katliama rağmen Müslümanlar sessiz kalmışlardı. İşte dün sabah itibariyle Şabat bayramında harekete geçtiler. Yahudilerin Cumartesi günü kutsaldır ve o günü Şabat günü yani haftalık ibadet ve tatil günü olarak kutlarlar. İşte o günün şafağında harekete geçen Hamas kendi tarihinin en başarılı ve en büyük operasyonlarından birini gerçekleştirdi.
Yüzlerce İsrail'inin öldüğü, binlercesinin yaralı olduğu haberleri geliyor. İşte bu aşamadan sonra İsrail yeniden algı operasyonları için düğmeye bast. Müslümanların terör faaliyeti gerçekleştirdiğini söylemeye ve yaymaya başladı. Algıda kilit kelime ‘terör’… Buna karşı çok dikkatli olmamız gerekiyor. Topraklarını gasb ettikleri, memleketlerinde kendilerine yaşam hakkı tanımadıkları Filistinlileri dünyaya terörist olarak tanıtıyorlar.
Şimdi mücadele zamanı. İsrail’in bu algı operasyonunu boşa çıkarma vakti. Zaten Müslümanlar olarak bölgeye gidip Filistin halkına yardımcı olamıyoruz. Bari bütün dünyaya pompaladıkları bu yanlış algıyı değiştirmeye çalışalım.. Hemen hatırlatmamız gerekiyor, İsrail belki de birçoğu senaryo olan ve kendileri tarafından çekilen görüntüleri servis edecek ve bu görüntülerde Filistinli Müslümanların Yahudileri öldürdüğü, katlettiği hatta canice onlara işkence ettiği yönünde görüntüler servis edecek. Bunlara kanmamamız gerekiyor. Müslüman işkence etmez. Müslüman zayıf kitlelere, yaşlılara, çocuklara, bebeklere, kadınlara, elinde silah olmayanlara müdahale etmez. İslam'da savaşın bir usulü vardır, bir savaş hukuku vardır. Yahudilerin yaptıkları ile bu hukuku hak etmedikleri de bir gerçek. Ama zaten farkımız bu. Biz müslümanız.
Yahudiler kendileri dışındaki insanları insan dahil kabul etmiyorlar ve kendilerinin üstün ırk olduğunu savunuyorlar. İşte bu noktadan hareketle Yahudilere laf anlatmak, onları insanlık dairesine çekmek biraz zor görünüyor. İsrail'de aklı başında insanlar da var, bunu tasvip etmeyenler de var ama maalesef çoğunluk ve yönetimi teşkil edenler az önceki söylediğim fikirdeler ve kendilerinden olmayanları insan dahi kabul etmiyorlar.
Anlaşılıyor ki Filistin'de Müslümanlar ile İsrail terör devleti arasında yeni bir mücadele başladı. İsrail bu operasyonu hem dünyaya algı yönetimiyle kendilerini mazlum duruma düşürecek şekilde anlatmaya çalışacak hem de bu vesileyle meşru müdafaa yapıyorum adı altında kendi topraklarını genişletmeye ve bölgedeki Müslümanları silip süpürmeye onları yok etmeye çalışacak. Fırsat olarak değerlendirecek.
Biz şunu biliyoruz ki İsrail ve ona sonsuz destek veren Amerika Birleşik Devletleri'nin elinde çok güçlü silahlar var. Bölgeye sıkışmış 2-3 milyon civarında Gazze'deki Müslümanın bunlarla normal şartlarda silahlı mücadele etmesi zor. Bir zoru başarmak için yola çıktılar. Biliyorum ki, kalplerinde güçlü bir iman var. Allah yardımcıları olsun.
Biz onlarla dualarla destek olacağız ama özellikle medyada ve sosyal medyada onların algılarını yıkmaya dönük çalışmalar yapmamız gerekiyor. Asıl mazlum halkın 100 yıldan bu tarafa katil Yahudi sürüleri tarafından yok edilen, işkence gören, zulmedilen, topraklarında sürülen, onlara yaşam hakkı tanınmayan Filistin halkı olduğunu bütün dünyaya anlatmamız gerekiyor. Nasıl ki Gazze'de, Filistin'de Müslümanlar kendilerini ifade etmek için silahlı cihat yolunu tercih ettilerse biz de onlara burada maddi ve manevi desteklerimizle destek olmalı ve onları yalnız bırakmamalıyız. Dualarımız onlarla, maddi desteklerimizi oraya gönderebilmemiz, göndermemiz için çaba sarf etmemiz lazım. Aynı zamanda dünyadaki algıyı değiştirip asıl zulmedenin bir asır boyunca kendisine ait olmayan topraklara gelip çöken İsrail, onun destekçisi Amerika ve yine arkasındaki batılı Hristiyan devletler, güçlü Hristiyan devletler olduğunu anlatmamız gerekiyor.