İkinci Dünya Savaşının oluşturduğu çift kutuplu dünyanın iki büyük küresel gücünden SSCB 1989-1990 yılları arasında dağıldı. Dünyanın en büyük coğrafyası bir iki yıl içerisinde paramparça oldu.
Sonra tek kutuplu dünya düzeni başladı.
ABD şansını iyi kullanamadı.
Dünyayı ekonomik ambargolarla ve terör örgütleri ile dizayn etmeye çalıştı.
Dünyanın neresinde bir darbe, neresinde bir başkaldırı, neresinde bir iç kargaşa varsa ABD’nin eli oradaydı.
Az mı kan akıttılar? Az mı mazlumu ezdiler? Az mı göz yaşı döktürdüler?
Tüm dünya bunu biliyordu ama korkudan susuyordu.
Adaletin olmadığı düzenler yok olmaya mahkûmdur.
ABD özellikle halkı Müslüman devletlere karşı adil olmadı.
İsrail’i baş tacı edinen dış politikası tarihin hiçbir döneminde sona ermedi.
Demokrasi götürmek için girdiği tüm ülkeler perişan oldu. Eski diktatörlerini dahi arar duruma geldiler. Irak, Suriye, Mısır, Libya, Afganistan…
Ve ektiğini biçme zamanı geldi Amerika’nın… Dün karıştırmak için başka ülkelerde yaptıkları kendi başına geldi.
İnsanlar Kongre binasını kuşattı. Polis silah kullanmak zorunda kaldı. Protestoculardan ölenler, yaralananlar oldu.
Bu Amerika’a ilk defa oluyor.
Sistemleri çatırdıyor.
Eeeee. Hep başka ülkelerde (Kendilerinin organize ettiği) meydana gelen hadiselerden dolayı ABD endişe duyacak değil ya…
İnsanın ‘oh olsun’ diyesi geliyor.
15 Temmuz’u unutmadık.
12 Eylül’ü unutmadık.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklama çok manidar. “ABD’de meydana gelen hadiselerden endişe duyuyoruz, TC vatandaşları protestoların olduğu bölgelerden uzak dursunlar…”.
Vay be…! Bugünleri de gördük ya… Gözümüz açık gitmeyiz artık.
Birçok ülke açıklama yaptı. Ama en hoşuma gidenini Rusya yaptı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü bakınız nasıl bir açıklama yaptı. “Bu ABD’nin iç meselesi. Ancak ABD’deki seçim sisteminin ‘arkaik” (eskimiş) olduğuna yeniden dikkat çekmek istiyoruz. Bu sistem modern demokratik standartları karşılamıyor ve çok sayıda ihlale olanak sağlıyor. ABD basını ise, siyasi güç mücadelesinin aracı haline geldi. Bu birçok açıdan şu anda Amerikan toplumunda gözlenen bölünmenin sebebi oldu…”
Kasım seçimlerinden önce aynı şeyi ben yazmıştım.
ABD’nin seçim sistemi, evlere şenlik….
Bu kargaşa bitsin, tüm dünyada ve ABD’de seçim sistemi ve siyasal sistem sorgulanacak. ABD demokrasisinin kâğıttan kule olduğu ortaya çıkacak. Ve herkes kralın çıplak olduğunu görecek.
Türkiye, yeni sisteme geçişte ABD’nin ‘Başkanlık Modeli’ni esas alan daha demokratik ve daha çağa uygun bir sistem geliştirdi.
İster misiniz, ABD’de Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli arzulansın.
Ben şahsen şaşırmam.