Eskiden “Genç subaylar rahatsız. “ diye harekât başlatırlardı, şimdi “İhtiyar subaylar rahatsız. “ diye başlatıyorlar.
Belli ki akılları eskide kalmış bu ihtiyarların. Hala Türkiye’yi eski Türkiye biliyorlar. 104’ü bir araya gelince, Türkiye’yi titreteceklerini sanıyorlar. Ama nafile. Türkiye’nin istikbalini gençler kuruyor. Ve 15 Temmuz Gençliği her şeyi biliyor.
Ne oldu da bu tekaüt Amiraller harekete geçti? (Gerçi harekete geçseler ne olur da…)
- Rahat Battı.
- Gündeme gelmek istediler
- Eski günlerin özlemiyle ne yaptıklarını bilmiyorlar.
- Dış mihraklar harekete geçirdi.
- Kendilerini hala bir şey sanıyorlar
- Hiçbiri
- Hepsi
Hepsi doğru veya hepsi yanlış da olabilir. Birisi doğru diğerleri yanlış da olabilir. Ben şahsen bu hareketi 104 ihtiyar subayın hareketi olarak görmüyorum. Mutlaka arka planında birileri var. Ama kim? Mutlaka araştırılmalı, mutlaka bulunmalı. Meydan bu her şeyi bildiğini sanıp aslında hiçbir şey bilmeyen zavallılara bırakılmamalı.
Hayret ediyorum.
Sıkı bir eğitimden geçirilerek subay olan ve kahraman ordumuzu teslim ettiğimiz bu şahıslar Amirallik rütbesine kadar nasıl geldi? Dünyayı bu kadar nasıl yanlış okuyabilirler? Türkiye’nin geldiği noktayı nasıl görmezden gelebilirler? Aklım almıyor.
Mesele, ne Montrö’dür ne de sosyal medya görüntüleri.
Sosyal medyada o kadar vahim görüntü ve bilgiler akıyor, hangi bir gün bununla ilgili bir açıklama yaptılar, bu bir ayağı çukurda ihtiyarlar. Hangi bir gün ülkemizin âli menfaatleri söz konusu olduğunda bir bildiri yayınlayarak devletlerine sahip çıktılar.
Ne zaman ki, Kanal İstanbul projesi için geriye sayım başladı, o zaman harekete geçtiler. Artık kimin adına çalışıyorlarsa… Düşünen bulur… Pek de zor değil…
Türkiye istiklali için ne zaman bir adım atsa, bu ve benzerleri hemen harekete geçerler. Önce suyu bulandırırlar, ardından karambolden gol atmaya çalışırlar. İşin ilginç tarafı golü kendi kalelerine atarlar.
Montrö’den dem vuranlar, bilmelidirler ki, hangi konu olursa olsun Türkiye’de seçimle işbaşına gelmiş bir iktidar var. Türkiye’yi onlar yönetiyorlar. Aynı şekilde yine seçimle muhalefet partisi olmayı hak etmiş partiler de var. Onlar da gerektiğinde nasıl muhalefet ettiklerini biliyorlar.
Bu ülkede iktidar belli, muhalefet de… Peki ya siz kimsiniz.
Herhangi bir konuda bir sözünüz varsa, çıkın televizyonlara konuşun, internet haber sitelerine yazın. Her görüşe kapılarını açan medya araçları var. Daha olmadı kendi sosyal medya adreslerinizden fikrinizi dile getirin. Buna da karışan yok. Ama bir gece yarısı 104 imzalı bir muhtıra ile karşımıza çıkarsanız o başka. Evet, başka anlaşılır. Bunun cevabı da başka olur.
“Mesele Montrö değil, hâla anlamadın mı? “diyecekseniz. Merak etmeyin. Anladık ve biliyoruz.
Ama sizin bilmediğiniz bir şey var.
Haddinizi bilmiyorsunuz…