Son birkaç gün içerisinde döviz kurunda yaşanan dalgalanma gündemi alabora etti. Dilimiz döndüğünce, kalemimiz yazdığınca hakikati söylemeye-yazmaya çalıştık.
Amacımız oluşturulmaya çalışılan panik havasından masum vatandaşların zarar görmemesiydi. Ancak yazdıklarımız nedeni ile karşılaşmadığımız hakaret kalmadı. Gelen yorum ve sosyal medya cevaplarında neler yazmadılar neler… Hakaret edenler, eğlenenler, küçümseyenler….
Yazdıklarımız doğru çıkıp da bugün dolar düşünce aklıma İlham Aliyev’in 44 günlük savaşın ardından gelen zafer üzerine Ermenistan başbakanını alaya alan cümleleri geldi.
“Ne oldu Paşinyan…?”
Aynısını biz söylüyoruz, ne oldu dolarcılar?
Ne oldu felaket tellaları?
Ne oldu doların efendilerinin şakşakçıları?
Dün 13 liraya kadar yükselen dolar bugün 12 liraya kadar indi. Madem haklıydınız, madem bu işi biliyordunuz, maden iyi birer ekonomistiniz neden dolar bugün de artmadı, 14, 15 TL olmadı?
Bakınız, malum çevrelerin ekonomi dili ile konuşalım. Normal şartlarda faizde yapılan 100 puanlık indirim, dövize 1 TL gibi yansır. Bunu referans aldıkları ekonomi uzmanları söylüyor. Peki, doların son faiz indiriminden sonra 9.5 TL’den 13 TL’ye fırlaması sizce mantıklı mı? Sizin ekonomi teorilerinize göre doların en fazla 11 TL olması gerekiyor.
Ama amaçları ne bilimsel ekonomi, ne de başka bir şey… Dün görmediniz mi tencere-tavacıları? Kimdi dün tencere-tavaları birbirine vurup gürültü çıkaranlar? PKK taraftarları ve LGBT’ciler. Türkiye’nin ali menfaatleri bunlara mı kaldı?
Ha, bu arada, Türkiye’deki muhalefetten bir cacık olmayacağını dün bir kez daha gördük. Türkiye’de malum çevrelerce oluşturulmaya çalışılan kaosa alkış tuttular. Yazıklar olsun. Hiç birisi inandırıcı dille halkta güven oluşturacak bir liderlik sergileyemedi. Tencere tavacılardan farklı bir şey yapamadılar.
Sözümüz ne tencere-tavacılar, ne doların efendilerine-efendiciklerine, ne de muhalefet liderlerine. Sözümüz Ak Parti içerisindeki AKP’lilere…
Ya Allah aşkına, hiç mi aklınız yok? Neden mantıklı düşünmüyorsunuz? Bugüne kadar Erdoğan milletine ihanet etti mi? Hemen nasıl da inandınız yalana doymayan muhalefete…
Bu iş bu kadar basit mi?
Muhalefet ne diyordu bu birkaç gün? Diyordu ki, ‘Erdoğan ekonomiyi bilmiyor. Devleti felakete sürüklüyor. Harakiri yapıyor. Etrafındaki birkaç iş bilmeze inanıyor… vb. ‘
Sizce, seçime 1.5 yıl kala Erdoğan böyle bir hata yapar mı?
Hala anlamadınız mı?
Siyasi manevralarla, sokak nümayişleri ile, hendek savaşları ile, darbe girişimleri ile deviremedikleri Erdoğan’ı ekonomik bunalımla alt etmeye çalışıyorlar.
Hem nerede o çekirdek Ak Parti tabanı? Neden sessiz? Tencere-tavacılar, PKK’lılar, LGBT’ciler kadar dahi neden sesleri çıkmıyor?
Erdoğan dedi ki, ‘nas’ ile sabit. Faiz haramdır. Biz Faizle savaşacağız. Bu yeni bir kurtuluş savaşıdır.
Daha ne desin?
Yoksa siz de mi ‘nas’ı Nas Suresi olarak algıladınız? Dini çok iyi bildiğini söyleyen, dindarlarla helalleşmeye hazırlanan CHP’liler gibi…
Mesele Faiz ile savaşsa biz bu savaşta varız, kardeşim. Böyle konuştuğumda bazı çevreler bana ‘iyi de bugüne kadar neredeydi Erdoğan? “ diye soruyorlar.
Biz nerede olduğunu, hangi cephelerde savaştığını biliyoruz da.. Hadi size de biraz hak verelim.
Madem faiz ile savaşmakta gecikti diyorsunuz. O zaman ben de diyorum ki, ‘zararın neresinden dönersen kardır. ‘
İnanın biz bu savaşı kazandığımızda, nice kağıttan kule, nice eften püften dağ devrilecek. Tıpkı Mekke’nin fethi ile devrilen putlar gibi…
Faizi put edinenler kaybedecek, yeter ki biz savaşmaktan korkmayalım.