Temel eğri olunca…

Nurettin Bay

Allah’ın adıyla. “Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.”(Fatiha 6-7) 

Müfessirler, Fatiha Suresi’nin son iki ayetinde gazaba uğrayanlar ve sapıklar olarak ifade edilenlerin Hristiyanlar ve Yahudiler olduğunu ifade etmektedirler. Ve Müslümanlara, kendilerine nimet verilenlerin yolu önerilmektedir. Doğru yolun bu olduğu öğütlenmektedir.

Biz ise son iki asırda maalesef gazaba uğrayanlar ve sapıkları kendimize örnek aldık. Yönetim şeklimizi, anayasamızı, kanunlarımızı ve sosyal hayatımızı ona göre belirlemeye çalıştık. Son asırlardaki hatalarımızı, yanlışlarımızı görüp kendimizi düzeltmek yerine, onları rol model aldık.

Bundan dolayıdır ki hiçbir şeyimiz dikiş tutmuyor. Adaletin tecellisi için hallaç pamuğuna çevirip onlarca kez değiştirdiğimiz kanunlar sosyal hayatımız dizayn etmekten çok uzak. Boşanmalar arttı, aile kurumu dağıldı, cinayetler önlenemiyor. Hepsinden önemlisi de huzurumuz kalmadı.

Aile saadetimizin sağlanması için ismine İstanbul Sözleşmesi denilen bir tedbirler paketine bel bağladık. Aradan geçen 9 yılda gördük ki, o da işe yaramadı. İşe yaramadığı gibi başka sorunlara neden oldu.

İki arada bir derede kaldık. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.

Mesele İstanbul Sözleşmesi değil. Bin tane benzer sözleşme de getirilse, işe yaramaz…

Bizim meselemiz hakikat ile ilgili.

Fıtrata uymayan hiçbir uygulamadan başarı beklenemez.

Nasıl ki yanlış ilaç içirildiğinde hasta iyileşmek yerine daha da kötüleşirse, fıtrata uygun olmayan düzenlemeler de geri teper.

Kendi yolumuzu kendimizin çizmesi gerekir.

Günümüz dünyasında insanlığın saadeti ne batı medeniyetinde, ne de doğu medeniyetinde.

İnsanlık kendini aramakta.

Yitik kaybedilen yerde aranır.

Biz değerlerimizi nerede kaybettiysek orada aramalıyız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa Birliği ile ilgili söylemiş olduğu, “almazlarsa biz de Ankara Kriterleri der yolumuza devam ederiz” şeklindeki ifade yegâne çözüm olarak karşımızda durmaktadır. O Ankara Kriterleri dedi, siz Medine deyin, İstanbul deyin, Konya deyin, Malatya deyin.

Fatiha suresinde ifadesini bulan toplulukların kriterleri ile yürünecek yol bu kadar…

Daha ileriye, huzura, medeniyete, saadete giden yol kendi kriterlerimizde saklı.

Mevzu bahis konu sadece İstanbul Sözleşmesi değildir. Mevzu bahis konu sosyal hayatımızı dizayn eden tüm mevzuattır.

Eğri temelden doğru duvar çıkmaz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.