Aslında Adana’dan gelen 1 puanın yanısıra bu hafta sonu oynanacak olan Kasımpaşa maçının ilginç ve dikkat çeken bir detayından bahsetmek istiyorum. İsterseniz önce Adana Demirspor’dan gelen 1 puanı değerlendirelim.
Dünya Kupası maçlarına verilecek yaklaşık bir aylık sürece birkaç hafta kalmışken, Konyaspor geçen hafta Konya’da hakemler tarafından katledildikten sonra bu hafta oynadığı futbolla bulunduğu yeri hakeden Adana Remir’e konuk oldu. Rakibini hafta boyunca analiz eden İlhan hoca, ev sahibi takımın hızını ve baskısını kırabilmek adına çalışmalar yaptı.
Sonuçta öne geçmesine rağmen bu zor deplasmandan 1 puan alarak bir nebze mutlu oldu diyebilirim. Çünkü Adana Demirspor, özellikle evinde çok hızlı oynayan, rakibini boğan oyun tarzıyla, ligin ilk yarısında adından söz ettiren takım oldu.
Maça yine hızlı başlayan ve bir an önce gol bulup rahatlamak isteyen ev sahibi takım, Konyaspor’un ilerleyen dakikalarda oyunda dengeyi kurabilceğini tahmin ediyordu. İlk dakikadan itibaren aceleci davranıp bir an önce golü bulabilmek adına Konyaspor’u sahasına hapseden Adana Demir, bu acelecilik nedeniyle pozisyon bulsa da boşa harcadı.
Burada Sehiç, Adil, Ahmet ve Calvo, rakiplerine geçit vermezken, Adana Demir golü bulmakta geciktikçe daha da yüklenmeye ve Konyaspor savunmasını zorlamaya başladı. Aslına bakılırsa İlhan hocanın istediği tam da buydu. Bu gibi yoğun baskı altında orta alana yakın bir yerlerde kapabilecekleri top ev sabi kalesinde tehlikeli olacaktı. Zaten genelde oyun yapısı buna uygun olan yeşil beyazlılar aynen öyle diyebileceğimiz bir pozisyonda kaptığı topla Adana Demir ceza sahasına girdi ve ilk kez onbirde başlayan Diouf takımı deplasmanda öne geçirdi.
Konyaspor gibi ciddi ve tehlikeli bir takımı sahasında mağlup edebilme içgüdüsüyle daha çok isteyen ve hırslanan Adana Demir, baskısını iyice arttırmasına rağmen gol yollarında istediklerini yapamasalar da Konyaspor’u boğmayı başardı. Bu baskıya 10 dakika dayanabilen Yeşil Beyazlılar duran toptan yediği golle soyunma odasına 1 puanla gitti.
Ben, Konyaspor’dan ziyade bu sezon adından söz ettiren Adana Demirspor’un oyun tarzından Konyaspor’a gelmek istiyorum. Ev sahibi takım özellikle evinde oynadığı karşılaşmalarda çok süratli oynayan, rakibi boğan, N’diaye gibi, Akintola gibi, Onyekuru gibi, Belhanda gibi çok etkili ve çok süratli oyuncularına bir de Emre Akbaba ile Yusuf Sarı gibi bireysel yetenekler eklenince Montello’ya biraz mizah gibi olacak ama sadece ‘çıkın oynayın, rakip sahadan geriye dönmeyin, gol atmadan da geriye dönmeyin” demek kalıyordu.
İşte bir oyun sonucunda İlhan hoca ne yaptı? Rakibi hafta boyunca analiz edip, özellikle rakibin defans sıkıntılarını ve kenarlardaki zaaflarını oyuncularına anlatarak bu baskıdan çıkıp orta alana yakın bir yerlerde kaptığı topu kanatlara gönderip,r akip ceza sahasında çoğalarak golü bulmaktı ve öyle de oldu. Öne geçmesine rağmen yoğun seyirci ve oyuncu baskısına 10 dakika dayanabilen yeşil beyazlılar yine bir duran toptan Akintola’nın kafasıyla golü yedi. Golü yemeseydik ne olurdu bilmiyorum ama Adana Demir’in baskısını 90 dakika boyunca karşılayabilir ve maçı kazanabilir miydik soru işareti. Mümkün müydü, oda soru işareti olarak kaldı. Sonuçta böyle bir deplasmandan, böyle bir baskıdan çıkıp puanla dönmek takım adına iyi oldu.
BU HAFTA RAKİP KASIMPAŞA AMA!
Geçen haftayı hatırlatacak ince bir detay göze çarpıyor.
Şimdi evimizde Cumartesi günü oynanacak olan Kasımpaşa maçına odaklanıp, geçen yıldan kalan hesabı görme zamanı. Hesap diyorum, çünkü geçen sezon ligin ikinci yarısında Konya’da oynanan ve Hakem Ümit Öztürk sayesinde 4-4 biterek muhtemel lig ikinciliğimiz engellenen bir hesap bu.
İlginç bir not aktarıp yazımı bitireyim.
Nasıl bir tesadüf ve nasıl bir anlayışsa, bu 4-4 biten maçın VAR hakemi kim biliyor musunuz? Geçen haftanın Konyaspor-Gaziantep maçının da VAR hakemi olan ve Konyaspor’u katleden sözüm ona tecrübeli Hakan Ceylan.
Artık yorum sizin. Kalın sağlıcakla.