Deplasmanda alınan Altay galibiyetinin ardından Konyaspor’da gözler iç sahada oynanacak Giresun maçına çevrildi. Milli arayı değerlendirerek bu maçın hazırlıklarına başlayacak olan yeşil beyazlılarda alınan Altay galibiyeti, moralleri bir tık daha üst seviyeye çıkmasına vesile olurken, Altay maçında Ahmet Çalık üzüntüsünün bir nebze atlatıldığını gözlemledik.
Her ne kadar üzüntünün atlatıldığını düşünsek de oynanan oyun esnasında ve maç sonrası oyuncuların ve ekibin yüzlerinin tam anlamıyla gülmediği, Ahmet Çalık etkisinin devam ettiğini düşünüyorum. Tabiki kolay unutulacak bir hadise değil ancak hayatın devam ettiği gerçeğini de unutmamak gerek. Çünkü Konyaspor olarak futbol tarihinde ilk kez bu kadar ümitli, bu kadar şanslı ve bu kadar da şampiyonluğa yakın bir sezon yaşıyoruz.
100. yılında yeşil beyazlı ekibimiz şampiyon olabilir mi? sorusunun cevabını bir cümleyle belirtmek istiyorum. TFF, MHK, takımlar, siyaset, adil olduğu müddetçe neden olmasın?
Artık ligin 2. yarısının ortalarına yaklaşırken ümitlerimizin her maç arttığı, fikstüre bakarak hesap kitap yaparak olumlu veya olumsuz şampiyonluk şansımızı değerlendirir olduk.
Futbolun adaleti yok derler ya, işte tamda bu noktada Konyaspor’un şansını şöyle belirteyim. Bir maç çok iyi oynarsın direkleri döversin, top istemedi mi bir yerlere çarpar ama o üç direğin içine bir türlü girmez. Başka bir maçta rakip takım seni ceza alanına hapseder, sen çok kötüsündür, öyle bir fırsat gelir ki 85. dakikada bir kontra yakalarsın, gitti denilen maçı alır gelirsin. İşte böyle olunca Konyaspor’un şampiyonluk şansını şu an itibariyle yüzde 49 olarak görüyorum. Neden yüzde 50 değil derseniz, lider Trabzon ile puan farkımız yüzünden.
Ancak önümüzdeki haftadan itibaren öyle bir fikstüre giriyoruz ki, bu şansımızın yüzdesini yükseltmek veya düşürmek tamamen Konyaspor’un elinde.
Trabzonspor’un puan kaybı yaşayacağı haftalar olacaktır ve umarım ki iki hafta sonra Akyazı’da oynayacağımız ve Konyaspor açısından sezonun maçı diyebileceğimiz bu maçta alınacak üç puanın yanı sıra, ertelenen Başakşehir maçını da düşünecek olursak önümüze çok güzel bir tablo çıkıyor.
Tabi ki şampiyonluk şarkılarına başlamak için daha erken. Ama sanki uzaktan uzaktan güzel müziklerin fısıltılarının kulağımıza geldiği de bir gerçek.
İşte bu hayalimizin gerçeğe dönüşmesi için futbol sistemi içerisindeki herkesin adil olması gerekmektedir. Öyle olduğu taktirde şampiyonluk için şunu diyebiliriz: “Geliyor gelmekte olan.”
Bu hayalimizin gerçeğe dönüştüğü bir sezon olması dileğiyle bugünlük bu kadar.
Kalın sağlıcakla.