TFF’nin istifasıyla gündeme gelen ve ardından dünde MHK başkanının istifasıyla sahipsiz kalan Türk futbolunun koltuklarında şimdilik vekiller otururken haziran ayında yeni sahiplerinin kimler olacakları merak ediliyor.
Mutlaka hem TFF hemde MHK makamlarına birileri gelecektir. Önemli olan gelecek kişilerin dürüst, karakterli, şeffaf, yansız, futbol bilgisi olan, ve Adaletli olması en büyük dileğimiz.
Hakem hataları ile bir haftayı geçiren futbol severler futbol konuşmak yerine, falan hakem öyle istedi, VAR neden yok, gibi söylemlerle muhabbet etmekten sinir katsayıları yükselip bir günü daha gergin geçirmekten bıktı usandı. Artık Türk futbolunu, tabandan alıp orta vadede bir yerlere gelmesi için Adaletli, dürüst ve çok ama bilinçli çalışan birilerine ihtiyacı var.
Kulüpler ise biz falan hakemi istemiyoruz, VAR nerede, futbol severler şu maçta falan oyuncu biraz daha dikkatli olsa maçı alırdık, kazandık güzel oldu, kaybetmememiz lazımdı ama yapacak bir şey yok rakip iyi oynadı, gibi bir ortamın oluşması için, yapılması gereken ve alınacak radikal kararların harfiyen uygulanması gerekmektedir.
Her iki kurumada gelecek olanların önce kafalarındaki İstanbul hegemonyasını unutmaları, ceplerine fazladan girecek miktarı unutmaları, şehir ayırımcılığı yapmaksızın başarılı olan Anadolu takımlarının üç büyüklerden farkı olmadığını hissettirmeleri, Avrupa’ya gidecek takımları yönetim kurumları değil, oynadığı oyunla kulüplerin kendisi belirlemeli, yayın gelirleri, havuz, başarı oranlarına göre sıralama, reklam, Türkiye Kupası v.b. gibi gelirlerin üç büyüklerin hoşuna gitmesede kulüplere dengeli ve adaletli dağıtılması gerekmektedir.
Üç büyüklerin hatta Trabzon’uda işin içine katarsak, dört büyük takımın başkanlarının yüksek sesleri, tehditkar davranış ve söylemleri nedeniyle işlerine gelmese de bu gibi davranışlara aldırış etmeyen, meydanı boş buldukları için bazı takımların canlarını yakan bazılarını ise sevindiren kişilere en ağır cezayı vermekten çekinmeyen bir TFF ve MHK hayal ediyorum. Benim bu duygularım, hayalden öteye gitmeyecek gibi görünse de hiç olmazsa geçmişi unutup, hatalardan ziyade futbolu konuştuğumuz bir dönemin beyaz sayfasını açmak en büyük dileğim.
Yıllardır bütün sezonlarda ve neredeyse her hafta gündemden düşmeyen hakem hatalarının, artık konuşulmadığı bir dönemin başlaması için, maçı yönetenler ile, ekrandan izleyip saha içerisine uyarı gönderen vatandaşların kendi isteklerine göre değil, görünen neyse objektif olarak karar vermeleri, bu tür kişileri atayan TFF ve MHK nın işlerini kolaylaştıracak ve futbol denen görsel show’u daha güzel hale getirecektir. Peki bu insanların, bu hakemlerin, bu kurumları yönetenlerin içindeki takım tutma ve paragöz olma dürtüsü ? işte ona yapılacak bir şey yok. Vicdanları ve bu dünyada olmasa da öbür tarafta hesap vereceklerini hatırlamaları bence yeterli olacaktır.
TFF ile MHK, bu kurumları yönetenler ile bu kurumlara bağlı saha içerisindeki kişiler, önceki sezonlarda olduğu gibi bu sezonda hangi takımı şampiyon yapacağını, hangi takımları Avrupa’ya göndereceğini, hangilerini düşüreceğini, hangi takıma hangi hakemleri verirsek istenilen olur, nerelerden daha fazla gelir elde edileceği gibi konuları kararlaştırıldığı, hatta sesi gür çıkan dört büyük başkanlarının istedikleri olduğu için sahipsiz ve itibarsız kalmıştır.
SAYGI VE SEVGİ İNSANLIK GEREĞİDİR. Her insana, her kuruma, her topluma, saygı ve sevgi konusunda maksimum özen gösterir ve eşit olursan işte o zaman olmuşuzdur.
Kalın sağlıcakla.