Cuma günü sonucunu merakla beklediğim maçta gördümki, Konyaspor tamamen motive olmuş, lider karşısında yenilmeyelim ve artık evimizde gol atalım düşüncesindeydi. Galatasaray karşısında dirençli görünen, atak organizasyonlarında geçtiğimiz haftanın üzerine bir tık daha koyan bir takım gördüm.
Geriye düşmesine rağmen disiplinden kopmayan ekibimiz, Bouchalakıs’in 33. Dakikada sakatlanması üzerine oyuna dahil olan ve son haftalarda eleştiri odağındaki Bruno Paz’ın, iki harika asistiyle aylar sonra üç puanı bir arada görme mutluluğunu yaşadı ve yaşattı. Tribünlerin doluluğu ne kadar düşündürücü olsada, oyuncuları pozitif anlamda etkileyince oyun karakterinede yine pozitif olarak yansıdı. Lider’in biraz daha oyuna hakim olduğu görülsede, savunması her zamanki gibi çok iyi olan Konyaspor’umuz, yakaladığı sayılı fırsatları iyi değerlendirince önce beraberliği, sonra uzatma dakikalarında bulduğu golle üç puanı hanesine aylar sonra yazdırdı. Galibiyet serisinden ödün vermek istemeyen Galatasaray yüklendikçe, ekibimiz orta alanı çok daha rahat geçme fırsatını hatta fırsatlarını yakaladı. Soner’in 66 da bulduğu golden sonra iki tarafada gidip gelen oyuna, oğulcan öyle bir dakikada nokta koydu ki, bütün Konya’nın aylardır düşük olan modu, 90+3 te yerini sevince bıraktı. 2-1 kazandığımız maçın genel tablosu böyleydi. Acaba bir seri yakalar mıyız, yoksa bu maçla sınırlı kalan bir sevinç mi yaşadık, ilerleyen haftalarda göreceğiz.
Lige verilen aralar Konyaspor’a pek yaramıyor ama inşallah bu hafta milli maçlar nedeniyle verilecek olan ara, bir sonraki Ümraniye ile deplasmanda oynayacağımız maça olumlu yansır. Peki bu maçta her şey güllük gülistanlık mıydı, tabi ki hayır. Takımın bu maçta sadece motive olduğunu gördük. Ancak özgüven sıkıntısı devam ediyor. Kondisyon ise yüzde 80 lerden, eksi yirmibeşlere gerileyerek Erzurum havası yaşatıyor. Öyleki, rakip oyuncuların attıkları deparlar ile oyuncularımızın onlara yetişebilme çabası en önemli sorunlardan birisi gibi görünüyor. Bu maçta oyuncularımızın abartısız bir şekilde birkaç metre geride kaldıklarına şahit olduk.
Oyuncuların yanısıra teknik ekibinde, üzerlerindeki 7 maçta alınan sadece 1 puan ve gol atamama baskısını, umarım hem özgüveni hemde üzerlerinde oluşan stresi, alınan bu çok değerli galibiyetle üzerlerinden atarlar.
Yönetim ise galibiyete rağmen istifa seslerinden nasibini almaya devam ediyor. Hem yönetimin hem hocanın hemde takımın aylardır içinde bulunduğu kaos ortamında gelen bu galibiyet, açıkçası unutulan gülümsemeyi hatırlamak ve sevinmek gerçekten güzelmiş dedirtti. Ne diyelim şu galibiyet sevincini yaşamaya devam etmek bence en güzeli.
Kalın sağlıcakla.