Yazımın başında şunu belirtmekte yarar görüyorum. Tribünlere maç izlemek için gelen kişileri ve grupları taraftar ve seyirci olarak ikiye ayırıyorum. Neden derseniz sebebi şu.
Konyaspor – Göztepe maçındayım, turnikelere girmeden önce her hafta bir umutla bir beklentiyle övüne övüne bitiremediğimiz stadımızın dış görünüşüne, açık otoparkların olduğu bölümden şöyle bir göz gezdirdim, çevresini dolandım çok üzüldüm. Stadımızın rengi yeşil beyaz değil yeşil gri görünüyor. Yukarıdan sızan kirli suların bıraktığı izler çok rezil bir görüntü oluşturuyor.
Yoğun ve uzun geçen kış mevsiminden sonra bu görüntü doğaldır olabilir, ama bu konuda artık birileri ilgilenmeli çünkü yaz mevsimine giriyoruz.
Turnikelerden geçtim yukarı çıktım bir baktım koltuklara pislikten oturulması mümkün değil. Bir çoğu da kırık. Döndüm bir peçete ile silmeye çalıştım mümkün mü koltukların içine işlemiş olan pislikler resmen renk değiştirmiş.
Kendi kendime dedim ki bu koltukları insan diye hitap etmenin mümkün olmadığı bazı yaratıklar oturmuş. Bir şekilde gazete parçasını üzerine koyup oturmaktan başka çare bulamadık. Ama yazık, günah.
Devletimize yapılan ihanet olduğunu düşünüyorum. Milli takımlara ev sahipliği yapmış, Avrupa arenasında boy göstermiş bir takımın ve şehrin mekânına, taraftar veya seyirci demeye dilimin varmadığı bazı insan olmayanlar, oturmaya değil tepinmeye gelmişler.
Tamam olabilir takıma yapılacak tezahürat esnasında sevinebilinir zıplanabilinir ama koltukların üzerinde değil tabi ki.
Yönetim ve Stadyum sorumlusu ne yapsın ? hemen söylüyorum stadımızın her tarafında ve tribünlerde sayısız kameralar var, her maç böyle taşkınlık yaparak stadımıza ve tribünlerimize zarar veren hayvanları tespit ederek stada girişleri bir şekilde yasaklanabilir.
İkincisi ise Şampiyonlar Ligi’ni düşünen Konyaspor’u dışarıdan gelecek olan taraftarlar bu koltuklarda mı izleyecekler ? Gelen misafirler afedersiniz ama bir tarafıyla gülerler. O yüzden hemen bugünden itibaren ilgililer stadın iç – dış bakımını yaparak bundan sonrada temizlik ve bakım işini rutin bir şekilde devam ettirmeli.
Avrupa’nın sayılı stadları arasında yer alan bu mekân’a sahip çıkmakta tabi ki seyirciye, taraftara düşüyor. Böyle bir stadı devletimiz bize hediye ettiyse, bu stada zarar vermek ve bakımsızlığı ilgisizliği zamana bırakmak, başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu eseri kazandıran, emeği geçen herkese saygısızlık ve ihanettir.
Yazık günah. Artık bahsettiğim rezilliği yapanlara taraftar mı yoksa seyircimi diyelim bilemiyorum kararı ve yorumu sizlere bırakıyorum.
Yazımı bitirmeden hemen aklıma gelen bir şeyi belirteyim. Geçen yazımda belirttiğim mescitlerdeki halıların değiştirildiğini memnuniyetle ve sevinçle karşıladım. Bir hayırsever mi yoksa yönetim mi bilemiyorum ama kim yaptıysa Allah razı olsun. Biz taraftara da böyle güzellikleri korumak bakmak düşer.
Kalın sağlıcakla.