3 EYLÜL RESMİ TATİL Mİ?

Ramazan Danış

Türk devlet geleneğinde ve inancımız olan İslam dininde kadınlarımız hep önemli bir yer tutmuştur. Hazreti peygamber efendimiz bir Hadis-i Şerifinde ‘’cennet annelerin ayakları altındadır’’ buyurmuştur. Annelik önemli bir müessese olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocukluğumuzda bir yanımız acısa hep anne diye ağlardık.

Annelerimiz kadınlarımız ne kadar güçlü ise toplumumuzda o kadar güçlü olur, Hazreti Hatice validemiz en büyük destekçisi idi Peygamber Efendimizin, Osmanlı Devletinde Hayme Hatun veya Hayme Ana’nın devletleşmedeki üstlendiği görev devletler de eşlerin ne kadar önemli olduğunun en açık örneğidir. 93 harbi sırasında Erzurum’da Aziziye savunmasına katılan, Rus işgaline karşı halk direnişinin simgesi haline gelen Nene Hatunlar… 

Çok uzağa gitmeye gerek yok orman yangınlarına üzülürken Busenaz’ın çıkıp olimpiyatlarda kazandığı altın ile moral bulmamız bile tarifsizdir.

Eğer yakılacak bir ateş var ise anneler yakarsa o ateş her yeri sarar. Cumartesi anneleri, böyle bir ateş yakmaya çalıştı. Güzel ülkemizin tam göbeğinde, terör seviciliği yapılmasının önünü açmak, Türkiye’yi dünya arenasında zor duruma sokmak için yakılan bu ateşle, ne kadar memleket düşmanı var ise bir araya toplamaya çalıştılar. Evlatlarına vatan aşkı yerine hainlik aşılayan anneler, evlatlarına verdikleri kibrit ile gezi olaylarında da sahnedeydi. 

Bu yakılmak istenilen ateşi fark edip terörle mücadeleyi savunmadan çıkartıp saldırı ve taarruz şekli ile değiştiren soyu soylanıp boyu boylansın diye dua ettiğimiz İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu sayesinde 3 Eylül tarihinde bir ANA çıktı ve HDP’den PKK’ya kaçırılan çocuğunu istedi. Tehditlere boyun eğmedi, onu tehdit edenleri ise Sayın İçişleri Bakanı devletin tüm imkanlarını seferber ederek etkisiz hale getirdi. Bu sefer o annelerin sayısı gün geçtikçe arttı isimlerini bile buldular DİYARBAKIR ANNELERİ! Diğer gruplara inat hem terörü lanetleyen hem evlatlarını isteyen hem de devletine güvenen anneler. Cumhurbaşkanımızı ve İçişleri Bakanını yanında hisseden annelerin sayısı gün geçtikçe arttı, evlatları kurtulanlar ilk müjdeyi Süleyman Soylu’dan aldı.

Şimdi sivil toplum örgütü olduklarını iddia eden tüm kuruluşlara ya da bizlere düşen ise bu annelerin yanında olduğumuzu hissettirmek için 3. yılında bu desteğin şekli ne olursa olsun artık YANINIZDAYIZ deme zamanıdır.

Bu desteği vermek için 3 Eylül’ü resmi tatil yapmaya gerek yok. Sosyal medyada klavye delikanlılığı olarak değil. Ya da sosyal medyada yer almayı sosyal belediyecilik saymadan, sosyal medyadan yardım toplamayı vakıfçılık sanmadan tarafımızı belli etme zamanı kişisel husumeti ırkçılık diye yaygara edenler kadar değil miyiz?  

Temsili bir yerde oturma yapmalarını bekliyorum tüm teşkilatların (siyasi partilerin, stk, vb) kadın kollarından bu annelere destek beklemek Diyarbakır Annelerinin en doğal hakkı, terör ateşini tüm unsurları ile ortadan kaldırmaya çalışan ve günlerdir sel felaketinden dolayı evine dahi gidemeyen İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun da en doğal hakkı…

Bir basın açıklamasını, bir bildiri yayınlanmasını bekliyorum kadınlarımızdan. Savaşı güçlü olanlar değil haklı olanlar kazanır.

3 Eylül akşamı filenin sultanlarına da başarılar diliyorum…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.