Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer Halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin
Gönül adamı Rahmetli Karakoç’un bu dizelerini okurken bir dönem başkanlık sisteminden dolayı makamı kaldırılan bu sebeple Türk Halkına ve Sporuna hizmetten uzak kalan Çumra ve Bozkırın yetiştirdiği Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarı kıymetli büyüğüm Faruk ÖZÇELİK geldi aklıma.
Son dönem olimpiyatlarda alınan bireysel başarıların mimarı olarak gördüğüm Faruk ÖZÇELİK’in görevde iken federasyonların seçimlerinde ehil insanları arayıp bulması onları yönetimde görev almaları için ikna etmesi bana Üstadın
Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, seni doğuran kısrak utansın! Diyerek hedefe koşmanın önemli olduğu bu dizeler gibi.
Federasyon seçimlerinin hemen akabinde özellikle bireysel sporlarda seçilen yönetimlerin isteklerinin yerine getirilmesine hız vermesi günümüzde başarıyı getirdi.
Federasyonların isteklerini bürokrasi canavarı karşısında galip getirmesi, bireysel sporcularımızı da rakipleri karşısında galibiyete taşıdı.
Faruk ÖZÇELİK’in Bütün programlarını bir kenara koyup tüm organizasyonlara katılması sporcularımızı yalnız bırakmaması bir gelenek oldu. Bu geleneği Bakanlık düzeyine taşıyıp sporcularımıza Devletin gücünü hissettirmenin yanı sıra sayın Bakan Mehmet KASAPOĞLU’nun her galibiyet sonucu sevinmesi de akıllarımız da yer etmeye başladı.
Konya’mıza kazandırdığı sayısız tesislerin yanı sıra Bisiklet sporuna katkısı Konya’ya Veledrom yakışır diyerek Erol Bakırcı ile çıktığı yol bir kenara, Çumra’nın başarılı belediye başkanı ve siyasetçisi Durmuş Çalık adına yapılan stadyum için gençlerimiz adına ne kadar teşekkür etsem azdır. Çumra Çatalhöyük Sporun başarılı olmasında ki en büyük etken böyle bir stada sahip olması. Sadece girişinde olması gereken bir eksik hariç; o eksikte ‘’BU STAD HEMŞEHRİMİZ MÜSTEŞAR FARUK ÖZÇELİK TARAFINDAN ÇUMRA’MIZA KAZANDIRILMIŞ’’ diye yazan bir kitabe.
- siz kimsiniz ? Diye sorulduğunda
- hiç kimseyim, hiç’im diye cevap veren Toprak gibi mütevazı, yeni görevi tevdi edilene kadar sabırlı hepsinden de önemlisi VEFALI insan
Biz konumuza dönelim.
MÜSTEŞAR FARUK ÖZÇELİK ve AHMET GÜVEN'in hikayesi
Bir akşam saat 23.00 de bir telefon aldım. Arayan o dönem Konya Huzur Evi müdürü arkadaşım.
-Hayrolsun diyerek açtım telefonu 'BUYUR ÜSTADIM' dedim hiç bir şey demeden direk konuya girdi - Az önce beni Müşteşarımız Faruk ÖZÇELİK bey aradı misafiri varmış lokantalar kapalı ne yapabiliriz?
- sen kapat telefonu dedim.
Hemen Meram Yeni Yol istikametinde bir dostumu aradım -'tabiki bekleriz buyurun gelin biraz geç kapatırız olur biter ' dedi. Konum bilgisini Müsteşarımız Faruk Özçelik beyin cebine attım. Karşılamak için ilgili lokantaya geçtim.
Makam arabasının direksiyonun da kendi çakar lambaları kapalı, hiç bir güvenlik maresi yok. Allah’a emanet geldi.
'kefenini üstün de taşıyanlardan’'
Bir taraftan yemek bir taraftan sohbet devam ediyor. Sayın Müsteşar Konya’ya kazandırdığı tesisleri ve kendine bağlı birimleri denetlemeye çıktığını eksikleri bizatihi yerinde tespit ettiğini bunu da protokol kurallarına bağlı kalmadan yapmanın işleri hızlandırdığından bahsetti.
Biraz zaman sonra Konum bilgisini paylaştığım arkadaşım Özel Kalem Müdürü Ramazan Arslantaş'ta katıldı.
- Geç kaldın. Sana yemek kalmadı espirisi, o araba hızlı, bu araba yavaş gibi tatlı atışmadan sonra Ramazan direk konuya girdi ‘Sayın Müsteşarım zaman darlığından dolayı bir konu iletmek istiyorum’ Müsteşar bey -' Dinliyorum' dedikten sonra Mevzuya direk girdi. geç kalma sebebinin özüne girerek - ‘ İsmi Ahmet GÜVEN olan gariban ve de illet hastalığa yakalanmış FENERBAHÇE taraftarı bir vatandaşımızdan bahsettiler ben de onu ziyaret ettim. En büyük hayali KADIKÖY’DE maç izlemekmiş. Eğer bu hayalini gerçekleştirirse Dünyanın en mutlu insanı olacağını ömrünün ne kadar kaldığını bilmediğini söyledi. ‘’ hepimiz masa da içten içe üzüldük. Sayın Müsteşar vatandaşın yaşadığı hastlaık üzüntüsü etkisinden kurtulunca şifa duasında bulunup, '' kimin ne zaman öleceğini Allah bilir'' dedikten sonra
- ‘’ Ramazan bu görevi sen üstlen ve FENERBAHÇE- BEŞİKTAŞ derbisine bir hazırlık yap. Öyle bir hazırlık yap ki sanki sürpriz doğum günü yaşayan çocuklar gibi sevindirici olmalı tüm masraflarını da ben üstleniyorum’’ dedi.
Çok istememe rağmen Sayın Müsteşarın bana yaptığı derbi izleme davetine verdiğim gelemem cevabı orada yaşananları izledikçe pişmanlık koru olup hala içimi yakmaktadır. Gece geç saatlere kadar uzayan sohbetten sonra vedalaşıp ayrıldık onlar Ankara istikametinde devam etti. Bozkır Gençler birliği futbol takımında malzemeci olarak çalıştığını öğrendiğim bu kardeşimizin derbide özel misafir olarak maçı izlemesi için Allah var Ramazan kardeşim de güzel hazırlık yapmış Maç başlayınca tüm stadın hep bir ağızdan Ahmet GÜVEN diye bağırması her atılan golde sporcuların ona doğru koşması bu özel misafirin sevincinin ve gerçekleşen hayalinin mutluluğu görülmeye değer olması tarifsiz di...
Beşiktaş'ın sırf Ahmet sevinsin diye maça asılmadığı o kadar belli idi ki aklıma forma renkleri geldi; Kırmızı-beyaz olan Beşiktaş renkleri, Balkan Harbi'ndeki toprak kayıplarımız ve şehitlerimizden dolayı, acı günleri temsilen “siyah” a, gelecek aydınlık günleri ifade etmesi için de, “beyaz” a dönmesinin dersini verdi
Ahmet’in Hayalinin gerçekleştiğini bildiren twittler, haberler, manşetler yazan yazana, çizen çizene.
Ve bir hafta sonrası Manşetler şöyle idi
KONYALI MÜSTEŞAR FARUK ÖZÇELİK’İN HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİ AHMET GÜVEN RAHMETLİ OLDU.
Sayın Müsteşarın aldığı sevapları anlatacak değilim lakin Bugünün işini yarına bırakmayan herkesin derdi ile dertlenen , sorulunca Hiç Kimseyim diyen gönlü güzel insana Yine Rahmetli Karakoç ustanın dediği gibi '' Ölüler toprağa gömülür, hatıralar yüreğe... Toprak mı vefalı, yürek mi bilmiyorum'' Yeni Bakan Yardımcılığı Görevinde Başarılar diliyorum...
Yolunuz açık olsun...